Algı değişiklikleri ile kendi uzmanlık alanlarında bile çok basit testlerde hata yapan uzmanları duymuşuzdur: bir şarap uzmanının kırmızı ve beyaz şarabı ayırt edememesi (karartılmış bardaklar içinde) veya sanat eleştirmenlerinin bilgisayar tarafından rastgele çizilmiş çizgilere bakarak çok derin anlamlar görmeleri gibi. Böyle öykülerden hepimiz zevk alırız çünkü kişiler bir konuda gerçek otorite olduklarını iddia etmeyi arzularlar. Peki ama eğer gündelik seçimlerimizi nasıl yaptığımızı incelemeye kalkarsak.. Uzmanlar uzmanlıklarının el verdiği ölçüde ve bu limitler içinde hata yaptıklarında kabul görebilirler ama peki ya bizler kendimiz üzerine en uzman kişiler olarak hata yaptığımız zaman bu kabul edilebilir bir hata olur mu?

Gerçek seçimimiz gizlice değiştirilse bile sorulduğunda seçimimizi şiddetle savunuyoruz. Fotoğraf: Peter Cade / Getty
Gerçek seçimimiz gizlice değiştirilse bile sorulduğunda seçimimizi şiddetle savunuyoruz. Fotoğraf: Peter Cade / Getty

Bu sorunun cevabı bazı illüzyon numaraları kullanılarak bulunmaya çalışılmış. Katılımcılara sunulan alternatifler üzerinde bazı numaralar yapmaktansa habersiz olarak kişilerin seçim sonuçları üzerinde numaralar yapılmış ve nasıl tepki verdikleri kaydedilmiş. Örneğin, ön çalışma olarak katılımcılara insan yüzü fotoğrafı çiftleri gösterilmiş ve daha çekici olanı seçmeleri istenmiş. Bazı denemelerde kişilerden, seçim yaptıktan hemen sonra seçimlerinin arkasında yatan nedenleri açıklamaları istenmiş.Habersiz olarak, bazı denemelerde çift-kart illüzyonu ile seçtikleri yüz aslında seçmedikleri yüze ait fotoğrafla değiştirilmiş. Genel yargı, böyle bir değişiklik olduğunda çok büyük ihtimalle hepimizin bunu hemen fark edeceği yönünde. Fakat sonuçlar %75 oranla katılımcılar illüzyona kandıklarını ve aslında seçmedikleri yüzü neden seçtiklerine dair açıklamada bile bulunduklarını gösteriyor. (deney videosu)Psikologların ortamdaki büyük değişikliklerin bile büyük bir insan kitlesi tarafından algılanamaması olgusuna verdikleri isim olan “değişim körlüğü” isminden hareketle bu olguya “seçim körlüğü” ismi verilmiş. Konuyla ilgili ünlü bir deneyde X kişisi bir Y kişisine adres tarifi sormakta, Y kişisi adresi tarif etmekle meşgulken görmediği bir zamanda X kişisi bir Z kişisi ile değiştirilmektedir ve Y kişisi adres soran kişinin değişmiş olduğunun farkına varamamaktadır. Araştırmacılar hala bu fenomenin tam etkilerini incelemektedir ama kısaca bu fenomen gündelik hayatta ne kadar az bilgiyi kullandığımızı kanıtlamaktadır ve çevremizde ne olup bittiğini sürekli olarak bildiğimiz fikrini ortadan kaldırmaktadır.Seçim körlüğü ile zihnimizin verdiği kararlar ile niyetleri arasında büyük fark yaratılabiliyor. Katılımcılar aslında yapmadıkları seçimlerinin nedenleri ile sözlü açıklamalar yaptıklarında aslında bu açıklamaların doğru olmadığını kanıtlamış oldular. Böylece deney insanların bir durum karşısında seçimlerini haklı kılmak için uydurdukları hikayeleri göstermiş oldu.Daha da önemlisi katılımcıların yaptıkları bu açıklamalar onların gelecekteki seçimlerini de etkiliyor. “Seçimimi sesli olarak dile getirdim bu yüzden artık gerçekten onu sevmeliyim.” gibi bir psikolojiye girildiğinden bahsedilebilir ve bu etkinin günlük seçimlerimizin hepsini bir şekilde şekillendirdiği söylenebilir.Bu etkinin günlük hayattaki limitlerini keşfetmek için yapılan başka bir deneyde süpermarket müşterilerinden çeşitli reçel ve çaylar arasından seçim yapmaları istenmiş. Katılımcıların gerçek seçimlerini fark ettirmeden değiştirmek için iki grup “sihirli” reçel kavonuzu tasarlanmış. Kavanozların hem üstünde hem de dibinde birer kapak ve tam ortasında bir separatör bulunmakta. Kavanozlar tamamen normal gözükmekte ama her ucunda iki farklı tip reçel veya çayı barındırmak için tasarlanmış ve kolaylıkla tersine çevrilebilmektedir.Katılımcılar seçimlerini yaptıktan hemen sonra seçtikleri ürünü tekrar tatmalarını ve sözlü olarak seçimlerinin nedenlerini açıklamaları istenmiş. Bunu yapmadan önceden kaplar fark ettirilmeden ters çevrilmiş ve tadan kişiye aslında seçtiği değil seçmediği ürün geri verilmiş. İlginç bir şekilde bir çok denemede sadece üç kere ürünün değiştiğini fark etmişler. Üstelik daha da ileri gidilerek bu sefer ürünler benzer değil çok farklı tatlarla değiştirilmiş, baharatlı tarçın ve elma ile acı greyfurt reçeli gibi ve katılımcıların sadece yarısı bu büyük değişimi fark etmiş.Bu tip etkiler online alışveriş yapan tüketiciler için bilgisayarlar, cep telefonları hatta ev seçimleri ile de denenmiş ve benzer etki görülmüş.“Bu deneyleri kimle yapıyorlar, ben fark ederim bunu kesin, seçimlerimi bilmiyor muyum sanki ben?” diyen okuyucular için belirtmek isterim ki; deneyler süresince katılımcılar kandırıldıklarının farkında olmadan karar verme yetileri ile ilgili bazı sorular sorulmuş. Eğer böyle bir deney size yapılsaydı ne olurdu? Değişimi fark eder miydiniz? gibi. Beklendiği üzere insanların %90’a yakın kısmı böyle bir durumda değişimi fark edeceklerini söylemişler.Deneyin aslında onlara uygulandığı ve çoktan kandırıldıkları söylendiğinde katılımcıların yaşadığı şaşkınlığı ve hatta inanmama duygusunu düşünün. Günlük seçimlerde kendi kararlarımıza ne kadar gözü kapalı inandığımızı düşünün, aynen şaraplarla ilgili her şeyi bildiğini düşünen bir şarap uzmanı veya sanattan çok iyi anladığını düşünen bir sanat eleştirmeni gibi. Ama iyi haber şu ki bu tedavi edilebilir, bu yazıyı okumak bile tedavi olmanızı sağlayabilir.Kaynak: Lars Hall and Petter Johansson lead the Choice Blindness Laboratory at Lund University, Sweden. Johansson is also affiliated with the ERATO Shimojo Implicit Brain Function Project and the University of Tokyo, Japan. Their 2005 Science paper on choice blindness initiated wider interest in the field.