Yazımın esin kaynağı otobüs durağında beklerken hemen yanımızda inşaatının tamamlanması yakın olan bir binanın üstündeki büyük branda reklamdı : Satılık Küçük Daireler.

Sonra içeriğini arastırayım dedim ve arkadaşlarıma sordum. Meğer “satılık küçük daireler” 1 oda + 1 salondan olusuyormus.Hayatımda ilk defa 1 oda ve 1 salondan ( tabiki mutfagı banyosu var. ) olusan bir dairenin varlığından haberdar oldum arkadaslarım sözleriyle. Ancak kafamda söyle bir soru belirdi bir anda. “kim sığar bu kutucuk kadar evlere ?”Ülkemize baktığımız zaman her konuda olduğu gibi aile yapımızda her geçen gün Amerika ve Avrupa’dan nasibini alıyor. Kapitalizmin beşiği ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de bosanma davalarının sayısı ve bosanmaların oranları gecen on yıllara göre bir hayli arttı. Sonraları düşünerek bir seyi farkettim – kapitalizm bize bosanmalardan ziyade bireyselleşmeyi getiriyordu. – Her bireyin kendi haklarını, cıkarlarını savunduğu bir yapı yaratıyordu bu sistem.Bireyselleşmeden bahsetmişken, bu düşünce insanların hayatlarını oldukca etkiler duruma gelmiş. İşte satılık küçük daireler, kapitalizmin sevinciyle, bireyselleşmeyle 1+1 evlerde tek başına yasayan insanlar yaratmaya calısıyor. Gerisini siz düşünün…