Evet görebiliyorum dokunuşlarımda kadınsı tenini, evet farkındayım, bakışlarınla cüretkar ve davetkarsın.Vavvvvv… sokuluyorum yanına, iyi duruyorsun bar taburesinde. Beni kaybediyorsun çakır şehvetindeki tutkunda. Ruhumun üflediği sigara dumanını kalbine salıyourm. Kaygılanıyorsun. Sana aşık olduğumu düşünüyorsun(düşündürüyorum). Dudaklarında biriktiriyorsun tenimde bulamadığın sıcaklığı…Çiftleştiğimi sandığım beyin hücrelerin,Sıcak ve benim olan yatağım,Tumturaklı hesaplaşmaların,“Daha sevişmeyecek miydik?” deyişimÖfkeli bakışın,“Seninle sadece sevişmek için buradaydık” , umursamazlığım…Artan sinir katsayın.Hııııhhh umurumda mı sanki diye gülüşüm…Pahalı viski bardağını bana fırlatışın,Gidişinle yeni bir dişiyi çağırışım.Abaza mıyım? Hayır… Kötü müyüm? Evet…Elime vermişti, çürüyen yüreğimi göğüs kafesimden söküp. Sormamıştım nedenini, yasaktı. Gecenin bilmem kaçı. Kafama dayadığım karanlığın namlusu. Tek bir hareketle vuruyorum beyin hücrelime şeytanı. Ayak uçlarından kestiğim meleğin tırnaklarıyla kanırıyorum insanlığımı. Hıııhh… Çok seviyorum kendimi.Meleğimin kan rengine boyuyorum bedenimi. Şeytanımın kanatlarını kırıp süzülüyorum gök yüzüne. Deniz tuzuna panik ataklarımı yükleyip, avlıyorum bir bir, kadın ve erkeklerin psikolojisini. Elimde şeytan kanatları, tenimde melek rengi, kandırıyourm her bir kadını, her bir erkeği.Yoruluyorum bir müddet sonra. Tutunup kalıyorum gri bir merdiven basmağına. Ağlayan onca aptal, kim bilir? Omuz silkiyorum yalnız bıraktıklarıma.Dönüp bakıyorum geriye, meleğimin elleri yok, çünkü cebimde. Gözleri kör, ışığı karanlığımda. Paslanmış parmaklıklara asılmış boynuyla şeytanın ellerinde. Her darbede kanı sıçrıyor yitik ormanlarıma. Beni arıyor son yürek çırpınışlarında. Ama bilmiyor ben artık yokum, hiçbir dünyada.Meşru değil hiçbir halim, hiçbir sebepten dolayı… yalamaya kanırdığım kılıç kınında, menimi masumca salıyorum ıslaklığına.Vavvvv…. HarikaBen sadece bir şarlatanım, şeytanıma aşık, yani bana…
yorumlar
yine hangi kızı kandırdın kerata:=) ghıghgıhı
alââââ….
kangren olmuş dibi bozuk günkaram. şiirden uzak mısra sanılan kör nesirlerim. ne kadarı benim ne kadarı senin. sıtkı sıyrılmış boşluk fırtınalarım. ne diye uzatır kahrımı yangınına.şşşşşşşşttt… sessizlik hiç olmayan duygularımı boğuyorum cümlelerimde.zırlama, zırladıkça ölüyorsun hep diye. baharı külfet, gidişi minnet kadınlarım. gülen dudaklarımın uç yanlarında boğulan erkeklerim. gemi küpeştesinde yüzen okyanus kayıklarım.hevleyen finolar bi sussa, duyacaktır kulakları, pavlayanı boğan girdap hırıltıları. yürüyorum kaldırımı eksik sokaklarda, aç karınlı, sinsi yılanlar dinliyor ayak seslerimi tak, tak, tak…izliyorum, karanlığın kapşonunu geçirip başımın dehlizine, bitiriyorum bir bir inleyen bütün çaresizlikleri; hiç bende yaşamasalarda. zangırdayan bütün küflenmişlikleri kendime mal ediyorum, bütün depremlerin nedeni benim.kırbacıma şaklattığım her gökyüzü yarıkları açıyor ihtiyar hüzünlere. şimşekler yavaş, gürltüler isimsiz. cehennem bana aç adını bilmediğim.cenneti kıskanamayacak kadar, günahlarım dünyada münferit. masum çocuklar için kirlenmemiş dünya hep ütobik, yitik, kendine bitik. kadının erkeğine sustuğu tutunmaları kemiyette histerik.ne sığındığım bir geçmiş, ne yarandığım bir gelecek. zaman sadece nefes aldığım dakikada büyüyecek. yere düşmemek için kanatlarıma sürünen gök yüzü, geçişine izin vermediğim sıkışmış dualarla eriyecek-.