Sarılma eyleminin uygulandığı durumları görmek canımı sıkılıyor. Hemen hemen bütün rutin karşılaşma ve vedalaşma seramonilerinde var.Atalarımızın bu eylemi nasıl keşfettiklerini ve nasıl anlamlar yüklediklerini düşündüğümde içim kan ağlıyor (eheh.).Gerçekten.O insanlar sarıldıkları andan itibaren bütün gezegene ve çevre şartlarına ve etkileşim mecburiyetlerine sırtlarını dönüyorlardı. Herşeye.Sarıldıkları şey hariç.Hissettikleri yoğunluk, bu hareketi günlük işlerliklerinin içine empoze etmeye yönlendirdi onları.Tamam. Ama tadında bırkamadık herzaman olduğu gibi.Bütün liseli kızları öldürebilirim her akşam ayrılırken ve her sabah karşılaştıklarında birbirlerine sarılıp öpen.Ne bu be ?!?!?