Niyetin ne anlamadım ben. Yazıyla dalga mı geçmeye çalıştın, Şam’daki doktorların liyakatlarından mı şüphe ettin yoksa link başkaydı da ben gidip “Besmeleli etin farkı” yazısını okudum?
Gri kedim kiymetlim….“Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laburatuvarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor. Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor.”Bu nasil bir deli sacmasi bana aciklarsan eger, ben de senin bu yaziyi neden anlamadigini anlayacagim. Peki ya su:“Aynı üniversitenin Veteriner Fakültesi Et Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Fuad Nima; ‘Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan, hayvanların uyuşturularak öldürülmesi işlemi sırasında kanın vücutta kalması, bu tür etlerin daha çabuk bozulmasına neden oluyor. Halbuki, kesim anında çekilen besmele ve tekbirin, hayvana yaptığı tesir ve heyecanın, hayvan organ ve adalelerinde meydana getirdiği hareketin kanın azami miktarda dışarıya atmasına yol açtığını ve hayvanların daha az eziyet çektiğini tespit ettiklerini belirtiyor.”Ayni mantikla, hayvana Metallica dinletsen, hislenip esit miktarda kan atabilir yani. Bu mudur?
Celallenme hemen. Ben yazıyı anlamadım demedim ki. Linklemekteki niyetin nedir anlamdım. Bu haberler nedense daha çok göze batıyor. Bizler gibi inanmak için mucizeler bekleyen ‘inananlar’dan beklenecek şeyler bunlar. Hani dev bir iskelet bulunduğuyla ilgili bir haber de dolaşıyordu İnternet’te yakın zamanlarda. İşte orada da inanmak istememiz inandığımızı düşündürmüştü bize.Ama eğer Şam’daki araştırmacıların liyakatı için demiş olsaydın (ki sanırım biraz da o çıkıyor yazından) İngilizce konuşabilen herkese inanma fikri konuşamayanları küçümsemeye gidiyor. Ondan rahatsızım. Yani Şam gibi doğulu ülkelerden iyi bir doktor çıkmaz diyorsak… falan diye giden uzun ve boş bir tartışma başlayabilirdi.
yorumlar
Niyetin ne anlamadım ben. Yazıyla dalga mı geçmeye çalıştın, Şam’daki doktorların liyakatlarından mı şüphe ettin yoksa link başkaydı da ben gidip “Besmeleli etin farkı” yazısını okudum?
Gri kedim kiymetlim….“Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laburatuvarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor. Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor.”Bu nasil bir deli sacmasi bana aciklarsan eger, ben de senin bu yaziyi neden anlamadigini anlayacagim. Peki ya su:“Aynı üniversitenin Veteriner Fakültesi Et Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Fuad Nima; ‘Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan, hayvanların uyuşturularak öldürülmesi işlemi sırasında kanın vücutta kalması, bu tür etlerin daha çabuk bozulmasına neden oluyor. Halbuki, kesim anında çekilen besmele ve tekbirin, hayvana yaptığı tesir ve heyecanın, hayvan organ ve adalelerinde meydana getirdiği hareketin kanın azami miktarda dışarıya atmasına yol açtığını ve hayvanların daha az eziyet çektiğini tespit ettiklerini belirtiyor.”Ayni mantikla, hayvana Metallica dinletsen, hislenip esit miktarda kan atabilir yani. Bu mudur?
Celallenme hemen. Ben yazıyı anlamadım demedim ki. Linklemekteki niyetin nedir anlamdım. Bu haberler nedense daha çok göze batıyor. Bizler gibi inanmak için mucizeler bekleyen ‘inananlar’dan beklenecek şeyler bunlar. Hani dev bir iskelet bulunduğuyla ilgili bir haber de dolaşıyordu İnternet’te yakın zamanlarda. İşte orada da inanmak istememiz inandığımızı düşündürmüştü bize.Ama eğer Şam’daki araştırmacıların liyakatı için demiş olsaydın (ki sanırım biraz da o çıkıyor yazından) İngilizce konuşabilen herkese inanma fikri konuşamayanları küçümsemeye gidiyor. Ondan rahatsızım. Yani Şam gibi doğulu ülkelerden iyi bir doktor çıkmaz diyorsak… falan diye giden uzun ve boş bir tartışma başlayabilirdi.