İnsanlara aldırmamak da neyin nesi? Neden bu onları beğenmezlik olgusu.Ben mi büyüdüm yoksa onlar mı yabancılaştı her biri bir diğerine.Onlara katlanamadığım doğru. Seviyorum insanları,evet hümanizm felsefem hala geçerlidir ama çevremde olsunlar istemiyorum. Karşılıklı istek doğrultusunda bir araya gelmek istiyorum.Özel hayatıma,benliğime saldırsınlar; tek bir küçük yorum dahi yapsınlar istemiyorum.Ben nasıl davranıyorsam aynı karşılığı görmeliyim. Aynı saygıyı, aynı ilgi ve alakayı…Bu kendini onlardan üstün görme durumu değildir asla. Sadece yalnız kalmak ve 21 yıldır hayatıma bir şekilde dail olan 1.kattaki komşumun beni rahat bırakmasını istiyorum. Senelerdir onları dinliyorum, duyuyorum, anlıyorum ya da anlamaya çalışıyorum. Artık bu duruma son vermek ve kendi iç yolculuğuma çıkmak istiyorum. Kendi ben’i ihmal ettim onunla ilgilenmek ve ona zaman ayırmak istiyorum.Dünya insanının içini kemiren ve onları umulmaz bir yarış içine sokan bu kapitalist düzenden tamamen sıyrılmaK, ruhumu; bütün bencilliklerden, daima tavan yapan egomdan ve diğerleriyle bitmek bilmeyen yarışlarımdan tamamen uzaklaştırıp; dünyada hala var olan masumluk kavramından bende payımı almak istiyorum.Ara sıra hissediyorum. Bu yarışlar beni ölüme daha da yakıştırmakta. İş,aşk,okul,toplum içindeki saygınlık,aileye olan sorumluluklar,daha iyi insan nasıl olunur saçmalıkları…Kişisel gelişim kitapları arasında toz pembe dünyada yaşayan insanlar tanıyorum. İnsanların samimiyetsizliği mürekkeplerine bile bulaşmış durumda. Gerçek dünyada toz pembe hayatı yaşamak ne kara bir yazgıdır Allahım…!Atasözünde bahsedilen o gün hiç gelmeyecek ve bu devran daha da kötüleşerek sürmeye devam edecek.İnsanlar nerden gelip nereye gideceklerini ya da nereye doğru yol aldıklarını fark etmedikçe bu dünyamızı saran kötümserlik bulutu bizi boğmaya dewam edecek. Ardında bırakacağı tek şey kısık tiz sesli çığlıklarımız olacak…