Çok değişik olaylara tanık oldum Rus romanlarında, çok değişik, Türk insanına ters fikirler vardı içlerinde, insan evladının yapmayacağı türden vahşilikler, Raskolnikov hesabı, insanı anarşik olmaya teşvik edici cinsinden.Ama bütün bunları anlatamazsın tabii bilmem kaçıncı okulunda dikiş tutturmaya çalışan 15 yaşındaki bir velede, vermişler yatılı okulda gece 2-3 nöbetini eline, bi cıgara yakıyor, pencereden bakıyor, zifiri bir karanlık, göz gözü görmüyor, Swatch marka saatin tiktaklarını sayıyor can sıkıntısıyla. -Lan! diyor, açıyor romanın kapağını, sallandırıyor kendisini 1874 Rusyası’ndan aşağıya.Türk insanına ters gelen fikirlerini enjekte etmeye çalışan Ermeni döllerinin arasından geçiyor hızla, biri Çarın arabasına bomba koyacaktır bunların, öbürü darağacında can verir, hep böyle olur, bu üçüncüsü devrime karışır, ajitasyon romanları yazar, parti maaşı bağlarlar, kızlarından birini üçüncü dünyadan Moskova yanlısı komünist partilerden birinin genel sekreteriyle evlendirir, eceliyle ölür; aslında gerçek şu ki, alayı Nihilistmiş bunların, adamımız bu büyük sırrı sonradan öğrenecek, ama şimdi çok önemli bir işi var, çok acaip bir kız var ortamlarda, günlerdir rüyasında onu görüyor, buna açılmak, -evlenir misin benimle? demek istiyor. Biliyor gülecek, belki de -Kaç yaşındasın sen? diyecek.Garın oraya doğru yürürken görüyor onu, -Anna! diye sesleniyor nefes nefese, -Anna!, Anna dönüyor, Aksaray pavyonlardaki Rus kadınlarının ikinci biranın ısmarlandığı andaki bomboş bakışlarıyla bakıyor çevresine, bir an duruyor, aklından kimbilir neler geçiyor, sırtını dönüyor, fakat sonra, “dur” demeye kalmadan atıyor kendini trenin altına.Kapatıyor kitabı. Bi cıgara daha yakıyor. Rus romanlarını okulun kütüphanesinden kaldırmak isteyen zihniyete hak veriyor bir an için.