Atlı karıncalar dönmekte yavaştan, üzerinde sen, şahlanmış bana geliyorsun. Soğukça bekliyorum. Bana, ne yaşatacaksın, hiç merak etmiyorum.Her kadın gibi, çok hayal kurmuyorum. Genç kızlık heveslerim, hiç olmadı, biliyorsun.Dön ya da dönme dolap, her durduğun noktada inip yoluma devam edeceğim..Heyecan duygum yok. Sana alışmak istemiyorum.Bağımlılık nedir, anlamını bilmenin bir önemi yok..Sabah, yatakta bıraktığım geceliğim olmanı istiyorum. Ben, sıradanlığı seçiyorum. Hiçbir beklentisi olmayan, dümdüz; yavan, çıplak bir aşk. Ot gibi. Buna, sen, ‘’aşk denilemez’’, diyeceksin. Sana göre denilemez, bana göre denilir. Herkesin mutluluğu, kendi isteği olan..Ben, bunu istiyorum. Sana, ilk günden, yirmi yıllık, hayat arkadaşım gibi davranmak, yanında, konu yaratmamak, tüm sessizliğimle öylece sana bakmak, sevimli görünmek için rol yapmamak istiyorum. Beni, güzel bulmamanı istiyorum. Sana göre, son kurduğum cümle düşük, bana göre değil. Ruhumun seçildiğini, her fırsatta, sadece muzipçe yüzüme gülümsediğin, birkaç saniye içinde yaşamak istiyorum..Ruhunu seçtiğimi sessizce yanında yürüdüğümde, adımlarımı atarken, her tökezlememde, kolunu tutmak istediğimde, sana hissettirmek, istiyorum.Oyuncak tabancalarla, lunaparkta ateş ettiğimde asla vuramadığım, kocaman, oyuncak ayının bana, hediye edilmesini istiyorum. Korku tüneline girdiğimde, yalandan korkmak, seni kandırmak istiyorum. Seni, kandırdığımı bilmeni, bunu, bana söylememeni istiyorum.Üç yüz atmış derece dönen, kamikaze de beni öpmeye çalışmanı, yükseklikten miden bulansa da devam etmeni istiyorum. Çarpışan arabalarda, seni köşeye sıkıştırmak, sonra hiç tanımıyormuş gibi ‘’Merhaba‘’ demek istiyorum..Yan yana olan, ama zıt sallanan salıncaktan, sana uzanmış elimi tutmak için uzanmanı, aniden zincirlerimizin karışmasını, istiyorum..Binlerce kişinin içinden beni, yürüyüşümden tanımanı, yüzümü döndüğümde, ayrılalı bir saat oldu, henüz özlemedim, demeni ama çok özlemeni istiyorum. Bunu, bildiğimi, bilmeni istiyorum.Hastalandığımda hiç panik yapmamanı, bu hayattan bir gün gitsem bile, bir başkasıyla evlenip mutlu olabileceğini, hissetmek istiyorum. .Çok sıradanlığı seçmeyi ama güçlü bir çizgi filmin şeker kızı olmayı, belki de hayatın her diliminde, çizgi olmayan filmlerde bile hissetmediğim, Heidi nin fırından yeni çıkmış mis kokulu kurabiyelerini yerken aldığı zevki izlerken, gerçek hayatta bulamadığım, o kokuyu ve tazeliği bana hissettirmeni bekliyorum..Bu düşler, çok mu büyük , merak ediyorum, uyandır beni…Ruhum bir lunapark, bedelsiz gir içeri…