Türk Sineması‘nın aralarda kalmış bir drama örneği olan 2007 çıkışlı “Rıza“, yalnız bir adamın kendi elleriyle çizdiği hayatını gözler önüne seriyor. Trabzon doğumlu sinemacı Tayfun Pirselimoğlu‘nun yazıp, yönettiği filmde Rıza Akın, Nurcan Eren, Emin Baş, Gürbüz Demir ve Muhammed Cangören gibi isimler rol alıyor.Kamyon şoförü Rıza, yaptığı büyük kazadan sonra oldukça hasar gören kamyonunu tamir ettirebilmek için yüklü miktarda nakit paraya ihtiyaç duymaktadır. Borç istediği insanlar tarafından geri çevrilen Rıza, bir umutla seneler evvel terkettiği kadına gider. Çamaşırhane dükkanı işleten kadın, Rızayı görünce şaşırmıştır elbet, fakat bu şaşkınlık ‘özlem’ ile değil, ‘kızgınlık’ ile eş anlamlıdır.Ucuz bir motelde, tanımadığı insanlarla aynı odayı paylaşan Rıza, İtalyan asıllı bir adam ve yanında kalan Afgan geliniyle tanışır. Türkçe bilmeyen ikili, Rıza’nın dikkatini çekmiştir.

İtalyan adam, bir akşam alışverişten dönerken Rıza ile karşılaşır ve ayaküstü, dilinin döndüğünce muhabbet kurmaya çalışır. Nedir ki, arkadaş olmaya çalıştığı adam, onun zengin olduğunun farkına varmış, kamyonu için gereken parayı bu adamdan alacağına karar vermiştir. Zor kullanarak yaşlı adamı soyan Rıza, içindeki suçluluk duygusundan hızla kaçarken, ahlak kavramı ve insani değelerin farkında olmamayı kolay yol gibi görmekte, amaçsız ve anlamsız bir hayat sürdürmeye devam etmektedir.Rıza, yaşamanın ‘nefes almak’tan ibaret olmadığını anlamanın eşiğindedir.