fötr şapkasından taşan kır saçlarını düzelttikten sonra, elindeki zift karası toz bezini karmakarışık masasına fırlatıp, 1876 yılının 19 temmuz’u sunda takımadalarından tüyen hollanda sömürge ordusunun taze askerini bilmiyor musun bakiim sen aslanım, dedi ütüsüz, diz kapakları erimiş pantolonunu neredeyse tamamen örten kruvaze ceketinde kaybolan elindeki otuz üçlük tespihi burnuma doğru tokat atmak istercesine sallayarak…une saison en enfer, diyebildim kekeleyerek.ben sadece bu kitabın fransızcasını arıyorumbey amca, dedim.kusarcasına ekledi: amca, senin babandır!ne olduğunu anlayamadan uzaklaştım bu garip sahafın yanından.o ise arkamdan avazı çıktığı kadar bağırıyordu:je est un autre!