Son dönem bilim-kurgu filmlerinin (bkz. Avatar, Moon, District 9) hayranlık bırakan görselliği ve hikayeleri, izlerken farkına vardığımız ve o anda içimize işleyen büyük bir olguyu, durumu, her bireyin içinde zaten var olan bir şeyi de beraberinde getirdi; ‘benlik’. Yakın zamanda çıkmış yapımlara bir göz atacak olursak, “Moon“daki Sam Bell karakterinin hem gerçek anlamda, hem de kendi içinde -içlerinde- gerçek benliğini bulmaya çalışması ve yalnızlığı, Avatar‘ın o büyüleyici görselliğiyle aklımıza, iliklerimize işleyen tutku, erdem, azim, insanlık örneği, bilim-kurgu filmlerinin aslında birer psikolojik drama olduklarının misali.Hikayesi (Eric Garcia‘nın romanından uyarlandı) itibariyle bahsi geçen yapımlardan farklı olarak 2010‘da vizyona girmeye hazırlanan “Repo Men“, yapay organ üretmenin ve ticaretinin mümkün olduğu bir zamanda, organ ihtiyacı olan insanların büyük paralar vererek/ borçlanarak satın aldıkları yapay yaşam organlarının karşılığında ödedikleri bedeli, anlatıyor. Derine inecek olursak, savaştan ‘gazi’ olarak çıkmış askerlerin son çare olarak başvurdukları Yapay Organ Şirketi, organlar için biçtiği fiyatı ödeyemeyen insanların peşlerine düşer ve ironik olaylar silsilesi başlar.

İki defa Oscar’a aday gösterilen İngiliz aktör Jude Law‘ın başrolünde yer aldığı yapımda “X-Men” filmlerinden tanıdığımız Amerikan aktör Liev Schreiber, Oscar Ödüllü Amerikan aktör Forest Whitaker, Brezilyalı aktris Alice Braga ve Hollandalı aktris Carice Van Houten rol alıyor.

Bu arada, filmin, Alex Cox‘un yönetmenliğini yaptığı 1984 çıkışlı “Repo Man” ile bir ilgisi yok. Miguel Sapochnik‘in ilk yönetmenlik deneyimi olan yapımı kendi sitesiyle tanımak isterseniz buraya tıklayın.