İftar vaktine yaklaştıkça evde bir koşuşturma başlar, top patlamadan sonra hazır olmalıdır.Misafirin bol olduğu sofralardır. Bazen soğuk çorba içmen gerekse bile müthiş bir lezzeti vardır.Hurma ile açmayı tercih ederim, gün boyu hayal ettiğim tatlılar ise sanki hayal ederken yemişim gibi gözüme farklı görünür.Annem hep “karnın açken alışveriş yapma” derdi. Sebebi mucizesi bu olsa gerek. Annem bu işlerden çok iyi anlardı bana da anlatırdı ama ne kadarını tam hazmettiğimi zaman gösterecek. Şimdi annemden çok uzakta tek başına buruk bir sofrada zeytinle açılacak olan bir Ramazan’dayım.Aile her şeymiş, hayatın lezzeti hurma ile açılan oruçta değil de o sofrayı paylaştığın insanlarla berabermiş. Ne geri gelir o günler ne de ben gidebilirim. Hayatın elimden aldığı bir güzelliği daha yitirmeniz üzüntüsü içindeyim.Sahur için annemin hazırladığı hamur işlerinin kokusu burnumda tütüyor da iştahım kesiliyor, bazen kalkıp bir bardak su içip yatıyorum. Annemi ve o güzel eski Ramazan günlerini anmak ruhumu doyuruyor.