annelergunun.wordpress.com/.../08/anne-sevgisi/
annelergunun.wordpress.com/…/08/anne-sevgisi/

Küçük kız, tüm merhametiyle, babasının aldığı beyaz tüylü minik ayısının, üzerini örterken, annesinin, hayata veda mektubu yazdığını nereden bilecekti.-Canım eşim, çocuğum sana emanet, artık bu sıkıntılarla yaşamak istemiyorum. Benden sonra evlenirsen, kızıma kötü davranmasın, gözün üzerinde olsun. O benim herşeyim. Hoşçakal.Küçük kız odasının kapısını açtığında güzel yüzlü annesi bır hışımla mektubu buruşturdu.- Ama neden ağlıyorsun ?- Ağlamıyorum, hadi sen biraz uyu, gel beraber uyuyalım.Birbirlerine sarılmış, bu iki beden, hayatı hep böyle kucaklayacaklarını zannederek uykuya daldı.Küçük kız uyuduktan 10 dakika sonra gözlerini açtı, o hep meraklıydı, zaten okuma yazmayı 5 yaşında öğrenmişti.Hayatındaki anahtar kelimelerin önemi bu zamanda başladı.- Yaşamak istemiyorum.- Kızım sana emanet.- Hoşçakal.Annesi ne demek istemişti, ”hoşçakal” demekle, muhtemelen babasından gizli biryerlere gidiyordu, annesinin yaptığı herşeyi babasına anlatmak en zevkli oyunuydu..Mektubu aldı, gizlice yatakodasından çıktı, aramayı çok sevdiği babasını, minik parmaklarını daire şeklinde dönen, yuvarlak deliklere yerleştirerek çevirdi..-Baba annem gidiyor, sana mektup yazmış, Hoşçakal, demiş..Eşinin bazı sıkıntılarının olduğunu bilen adam, kızına öpücükler göndermeden telefonu atıverdi.Evet, şimdi hayatı gerçekten küçük kızıyla birlikte kucakladı kadın. Ama kızı bunu hiç unutmadı ve gözü hep annesinin üzerinde oldu..Çünkü ” O benim herşeyim” diyerek hayata veda etmek istemesiyle, sıkıntılarının bir hayli büyük olduğunu gösteren kadın, bu görev ve sorumluluğu 6 yaşındaki kızına kendi vermişti..Ancak, şimdi sakladığı mektup yırtılabilirdi.