kahveyi koydum, ev yine antartika’dan kutle halinde kopmus gibi. dus almak fikri de gercekten korkutucu bi tabii. “keske kursun gecirmez olsa idim” diye buyuruyor thom beyefendi fonda, katiliyorum zira kendilerine.biraz evvel ressam bir arkadasla uzun bir sure boyunca “contemporary art” ustune gecen hararetli bir tartismayi sonlandirdim. ve gun icinde gordugum butun sanat(!) eserlerinin toplami karsinda okkalisindan bir “ooeeehh” deme istegi icindeyim. ya da o arkadasa dedigim gibi: “people have fucking issues, man”. gerci o da “everybody has issues here” seklinde cevap verdi. “eyvallah” dedim turkce, bos bos bakti yuzume. “nevermind” dedim, devam ettik studyolarini gezmeye yeni yetme sanat okulu cocuklarinin..
simdi dusunuyorum da.. sanat ne? burasi ne bicim bi yer? ben kimim? neler oluyor? ugh?!.. tabii bu vucudumun turlu bolgelerini kaplamakta bulunan bir takim yazilarin yan etkisi de olabilir. niye oradalar? “conceptual composition” videom icin. cunku “hersey sanat icin”!
bugun gordugum o studyolarin tumune birer not birakmak istedim.. “hepimizi kandiriyorlar ey insanlar! hicbirimiz hicbiryere gelemiycez bunlarla! kiminiz yuzunu gozunu boyayip performance yapiyor, kiminiz kafasi kopmus kucuk bebekleri barbie evlerine yerlestiriyor.. da ne oluyor? inanin bizi kimse ama hickimse s.kine takmiyor!”
neise.. ben gidip dusumu alicam, derimi kaplayan su yazilardan kurtulucam. kahvemi icip, hic bitmeyecek bir geceye ve onun uzantisi olan boktan bir gune baslicam [“work, work, wooork” cunku]saykedeliriyorum, viyviy yakiniyorum mutemadiyen.
oh.