uzun zamandır televizyon seyretme şansım olmadığından, “popstar” isimli yarışmayı ilk kez izledim biraz evvel. gerçi gazetelerden neler olup bittiğini gün be gün öğreniyor, hiç seyretmesek bile üstüne muhabbet dahi yapabiliyorduk.armağan, bayhan, deniz seki…vs üzerine derinlemesine sosyolojik yorumlardan, ucuz magazin dedikodularına kadar bir sürü şey yazıldı çizildi. fakat kimse bana haldun dormen’den bahsetmemişti. hatta o’nun sunduğundan bile habersizdim. o nasıl performanstı öyle. program boyunca sanki çocuğunu eğlensin diye parka getiren baba gibiydi, sıkkın ve ilgisiz. kimin nerden giriş çıkış yapacağından habersiz, şarkılarla coşulurken ufuklara dalan, geçiş kısımlarında yanındaki taş hatun ve ıvır zıvır şahısa ne yapıyoruz gibisinden bakışlar atan, her alkış istendiğinde “haydi bakalım bu son gidiyoruz herhalde” havasına bürünen harikulade bir kayıtsızlığı vardı. yani olayları sadece gazetelerden takip edebilmeme rağmen ben bile bu kadar kayıtsız değildim programa karşı.anlayamadığım şey bu kayıtsızlık, derin “show business” tecrübesinin getirdiği bir olgunluk mu yoksa yorgunluk mu…öyle ya da böyle iyi uykular haldun abi. en güzelini yapıosun walla hem içindesin çemberin hem de dışında.