Kalp kırıklığı kadar sana olan mesafelerimVe bilemiyorum, dışarıda yağmur var içimde bahardan kalma bir mevsim esintisiYarını arzuluyorum ve bir türlü varamıyorumNedensiz kaldım bir türlü yol alamıyor yüreğimKaç gün geçti bilmiyorum, yıldızları görememek, yollarda serseri adımlarla yürüyememek ve sonrası, yalnızlık bile kar etmiyor bendeki suskunluğa, ne yapmalıyım bilmiyorumSanırım şaşkınlık yakışıyor en fazla bu halime ve sonrası, sabır yakışıyor bütün beklemelereGeleceğin teminatı gibi sana güven duymak ve seni beklemekNeşe veriyor seni düşünmek, denizden sonra kumlara basmak gibi seni düşünürken gülümsemek,Ve senin beni düşündüğünü düşünmek, ıslak ayağındaki kumları hissetmek gibi, kum tanelerinin adımının bir parçası olması gibi, ayaklarımın her karesini kuşatan kum taneleri gibi,Gülümseyişini hatırlıyorum, dudaklarından sızan memnuniyeti, seni düşünürken belli belirsiz seni dolup boşalan gözlerim gibi,Hiçbir şeyi yakıştırmıyorum kendime ne garip ve hiçbir şeyi hak etmediğime inanıyorum ve ölüm gibi sızıyor bu derinliklerimeHer şeyi unutmak istiyorum yapamıyorumEllerim bile dokunamıyor sensizliğine, susuyor, kabul ediyor, karşı koyamıyorumSenin beni kuşatmana engel olamıyorum ve bunu kendimden bile saklıyorum yasakmış gibi seni sevmekNe bu gün ne de yarın olsun istiyorum sadece o gün olmak istiyorum ve sadece o gün de kalmak istiyorumO gün ne gün mü? Bende bilmiyorum……Yıllar sonra saklambaç oynar gibiyim kendimle, kendime söylemiyorum hallerimin sebebini ve bir türlü nedenini anlamıyorum lakin bu duruma karşı da koyamıyorumDışarıda yağmur yağıyor içimde bahardan kalma bir mevsim esintisiÇabalıyor, uğraşıyor lakin karşı koyamıyorum kendime ve her şeye rağmen duygularımı esir ediyorum yüreğimeAzar işitmiş haylaz bir çocuk gibi suskun duruyorum kendi iklimimde ve sorma nedenini ağlıyorum bu geceNedenini sorma çünkü bende bilmiyorum.Yağmur düşüyor kaldırımlara ve yalnızlığımın derinliklerineVe ben bu serseri damlalarla ayrı bir yalnızlaşıyor ayrı bir sensizleşiyorum.Hala ne oluyor diye mi soruyorsun?Sorma, öyle işte…