OTURAN BOĞA AYAĞA KALKIYORBen Kızılderilileri seviyorum. Ta çocukluğumdan beri, sebebiz… Oturan boğa, çılgın at, dinmeyen fırtına, büyük ayı, isimleri ne olursa olsun kendileri de isimleri de bana hep hoş geldi.
İzlediğim kowboy filmlerinde ben hep onlardan taraf oldum. Her ne kadar beyaz adam onları vahşi ve barbar göstermeye çalışsa da.. Çocukluğumun kitapları Zagor, Texas ve Misterno’nun düşman karakterleri olsalar da..
Büyüdükçe onlara taraf olmamın sebeplerini de öğrendim. Mazlumdular. Hakları yenmişti. Toprakları gasp edilmişti. Nesilleri katledilmişti. Birleşik Devletlerin gerçek yüzünü ilk onlar görmüştü. Onlar o gün kaybetmeselerdi bugün dünya kazanacaktı. Bizden iz taşıyorlardı. Bizim gibiydiler. Bu yüzden onlara dair gelen şu haber beni çok sevindirmişti:

“Lakota Kızılderilileri, bağımsızlık ilan etti.”
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/7901356.asp?m=1Beyaz adamdan önce Amerika kıtasının gerçek sahibi onlardı. Toprakları gaspedildi. Afrikalı kölelerden önce , beyaz adam tarafından ONLAR köleleştirildi.Esareti kabul etmediler. Beyaz adama karşı efsanevi savaşlar verdiler. Ancak beyaz adamın silahları vardı, merhameti ve adaleti yoktu.
Sonucu biliyorsunuz. Amerika Birleşik Devletleri onların kanları ve acıları üzerine kuruldu. Daha sonra ABD, zencilerin kanları ve acıları üzerinde büyüdü.
Söz konusu ettiğim ; ABD taraftarlığı veya düşmanlığı değil. Şimdi zenciler içlerinden bir ABD başkanı çıkarırken, ben istedim ki Kızılderililerden de bir Başkan çıksaydı…
Lakota Kızılderilileri ABD’den ayrılacaklarını geçen yıl ilan etti. Ancak kimse onları ciddiye almadı.

Ne beyaz adamın düşmanıyım, ne de başka bir savaşın taraftarayım. Ancak Kızılderili adamın özgürlük çığlığını çok ciddiye alıyorum.
Umarım bir gün, Kızılderili bir Amerika Birleşik Devletleri Başkanını ,tüm dünya ayakta alkışlayacak.