odama uzun boylu sarışın, mütebessim yüzlü bir bayla, yanında kendisi ne kadar uzunsa o kadar kısa bir bayan girdiler. Yüzlerine ne istediklerini sorar gibi aynı mütebessimlikle baktım. Uzun boylu olan, çat pat türkçesi ile “merhaba” dedikten sonra yanındaki bayanın da mukabele ederek başını sallaması ve tebessümünü ikram edercesine bakması dikkatimi çekti.”Ben Hanry” dedi erkek olan. “… kilisesinin rahibi, bu da rahibe Ch…” evet bayanın ismini anlayamamıştım. Tebessüm ederek içeriye buyur ettim.Hanry önce halimi hatrımı sordu. Aynı anlayışla karşılık verdim. Konu dedi ve anlatmaya başladı;”kilisenin yanında yeni yapılan bir misafirhaneden bahsetti. Çok güzel proje çizdirmişler, ve Anıtlar kurulunda izinle inşaata başlamışlar. Hanry kilise tarafındaki odanın çok küçük olacağını anlayınca mühendise 50 cm odayı büyük yapsak diye teklifte bulunmuş. Zaten kilise ve misafirhane aynı bahçede. Yapılan binanın resimlerini gördüm, her yönüyle kalite kokuyordu. tasarımı, malzemeleri, işçiliği… Neyse, mühendis kabul etmiş ve 40-45 cm kadar odanın bir tanesi büyük yapılmış. Böylece 4 metre olması gereken kilise ile misafirhane arasındaki mesafe 3.55 metreye düşmüş.Daha sonra mimar anıtlar kuruluna yeni revizyonlu planını vermiş ama kurul kabul etmemiş. Zaten anıtlar kurulu anıtları ve tarihi eserleri korumaktan çok onlara bakımı bile yasaklayarak çürümeye terkeden anlamsız sıkılıkta bir resmi kuruluş haline gelmiş. Meslek icabı bizden yardım istediler. Yanımda bazı mimar arkadaşlar vardı.”Yıkmanıza gerek yok olay mahkemelik olur mahkeme takipsizlik kararı verir””Umursamayın hafta sonu bitirin oturun nasıl olsa yıkmazlar””aman ha yıkacaksanız kendiniz yıkın anıtlar kurulu yıkarsa görevli ekip yanlışlıkla kiliseyi de yıkar””anıtlar kuruluna düzelteceğiniz taahhütünde bulunun siz düzeltinceye kadar nasıl olsa müdür değişir dosya da sümen altı olur”gibi dahiyane çözümler sundular. Hanry bunları espri mahiyetinde karşıladı ama ben eminimki arkadaşlar gayet ciddi ve samimiydi.Sonra arkadaşlar biri “sizin için bir sıkıntı olmaz, fenni mesul davalık olur” deyince Hanry ona yönünü dönerek ve ciddi bir ifade ile;”benim yüzümden başka birisi mağdur olacak, ceza alacak. Olmaz yıkarım yakarım gene bunu yapmam” dedi.bir an sessizlik oldu aklıma Merhum Mehmet Akif in bir sözü geldi Mecliste söylediği. (hatırladığım kadarıyla)”BEYLER, ONLARDA ÖYLE BİR HAYAT VARKİ BİZİM DİNİMİZ GİBİ VE ONLARDA ÖYLE BİR DİN VARKİ BİZİM HAYATIMIZ GİBİ”3 nokta
yorumlar
Bizde de Allah korkusu olanlar var. Ayrıca M.Akif’e teessüflerimi bildiririm.
M. akif kurtuluş mücadelesi şairi… O zamanın dilimi içerisinde,o hal ile söylenmiş saymalı ve elbette bu yaklaşımdan da derslerçıkarmalıyız. Hayat ve din ayrı olmamalı. İç ve dışbirbirini tamamlamalı. Allahtan hakkıyla korkanlardan olanlarçoktur ma, keşke bu umumi manzaraya dayansısa. Muhabbetlerimle.. 🙂
Alınır mısın, darılır mısın yoksa sevinir misin bilmem ama çok Engin Noyan vari bir havan var. Yoksa o musun? 🙂
üzülmem ve sevinmemve tabiki darılmam sana bağlı. Engin Noyan’ a bakışına bağlı. :))Allah gönlüne göre versin…
‘Allahtan hakkıyla korkmak’ ne demek, bi zahmet açıklayıver; hak, zaten allah demek; kaldı ki yazmaktan, söylemekten usanmıycam ki o da Allah-tan niye korkiim, bizi yaradandan niye korkalım ya, ay cehennemde yanarsııınnn, hay sülaleni, cehennem de O diil mi, Ondan gelen her şey hoş gelsin sefa gelsin di mi. E ne oldu cennet-huri-üzüm salkım oh ne güzel, cehennem ıyhh, asıl ikiyüzlülük budur, asıl riya budur, kayıtsız şartsız sevmek var, O’na baş kesmek var, iyiyi güzeli sevmek kolaydır, önemli olan kötüyü sevmek, sevebilmek canım kardeşim…Biz bize yeteriz, herkes kendine yeter sen nereye yetiyosun? bir imam eksikti zaten artık masayı kurarız
yeriz biz seni burada ya, burası kurtlar sofrası … :p
anladigim kadariyla “cd yi ureten elin gavuru cehenneme gidecek yatan bizler cennete” lafimdan sonra bu anini anlattin.sunu soylemek isterim ki, yabancilari hayati onlara hediye edilmis degildir. Kendi gayretleriyle elde ettikleri bir durumdur. Bu nedenle de o hayati elde edemememiz icin bir sebeb yoktur. Boyle bir hayata ulasmak icin katedecegimiz yollar bizi dinden uzaklastirir diyorsan bende sana inancin zaten zayifmis derim. Ama zaten bu fikrin, “kotu hayatlar yasamaliyiz, makbulu budur” fikrini asilayan islami beyin takimindan geliyor. Cunku oyle bir hayatta ilk onlar elenecek. Ilkokula gitmemis adam universite mezununa ders veremez.Islam caginda Araplar matematigi bulurken Avrupa karanlik devrini yasiyordu. Zannedersem bu da bizim karanlik devrimiz. Simdilik epey uzun surecege benziyor. Bu derece bagnazlikla bir yere gidemeyecegimiz acik. Caravaggio ile ilgili bir yazi yazmistim. Biraz bu konu ile ilgili bahsedilenler tamamen bizim dinimize aykiri olsa bile onlarin acisindan dusunup okursan ne buyuk degisikliklerin nasil meydana geldigi anlayabilirsin.
“BEYLER, ONLARDA ÖYLE BİR HAYAT VARKİ BİZİM DİNİMİZ GİBİ VE ONLARDA ÖYLE BİR DİN VARKİ BİZİM HAYATIMIZ GİBİ”yerine”BEYLER, ONLARDA ÖYLE BİR HAYAT VARKİ BİZİM hayatimiz GİBİ VE ONLARDA ÖYLE BİR DİN VARKİ BİZİM dinimiz GİBİ”denseydi, takdirlerim toptan sizlerin olurdu. bir saire bu humanist gorus cok yakisirdi.dinlerin tamaminin, hatta erbakan hocanin patates dini dedigi dinlerin bile, insanlari “iyilik” yapmaya yonlendirdigini, baskasi dedigimiz adamin hayatiyla ilgilendirtmeye calistigini dusunuyorum. buna ragmen bizim din anlayisimizda ve gorulen o ki sairde, din insanlari iyi-kotu, muslum-gayrimuslum diye bolmeye, birlikte yasadigimiz insanlarin bir kismini yok saymaya yariyor. yanlissam lutfen duzeltin, islamiyete gore musluman olarak olmeyenler agizlariyla kus tutsalar, kanserin caresini bulsalar, afrikadaki aclik sorunu cozseler, iraktaki muslumanlari gavur zulmunden kurtarsalar bile su anki yorumlara gore cehenneme gitme durumundalar. hak ve haksizlik konusunu uzerinde dusunen hicbir kimsenin boyle bir seyi kabul etmesi mumkun degil ama din eger bu yorumlar dogruysa, kendini korumak amaciyla bunu ogutluyor inananlarina. diger kapilari tamamen kapiyor. din adamlarin hem kendi bilir kisi pozisyonlarini ve de tabi ki muslumanligi korumak icin dini insani kaynagindan uzaklastirdigini dusunuyorum. dindeki yorum-reform tartismalarinin devamli acilip, bir yere varamamasinin nedeni de bu kemiklesmis yapilar, kafalardaki korkular, bence. ote yandan biz ne kadar dini korumaya alirsak alalim, ana dili kuran’in dili olan araplar bizleri kendilerine denk muslumanlar olarak gormuyorlar, hatta bizleri kiyamet alameti olarak gorenleri bile varmis. bizim kendi azinliklarimiza yaptigimiz ayrimciligi, onlar da bizlere yapiyorlar.
din adamlarına göre, hıristiyanlar veya başka dinden olanlarda cennete gidebilir.
öncelikler nickimi imam diye değiştirmeye karar verdim oylamaya sunuyorum………… Sevgili dostum (nerden dostun oluyorum demekte serbestsin elbette)A llahtan korkmak, “la teşbih bila misal ve haşa”, bir aslandan veya köpekten korkmak gibi değildir di mi? Ona duyulan korku, itaatı getirir, hayranlığı getirir, aşkı getirir, getirmeli ve bağlılığı artırır. Bunlar olmuyorsa o korku cehennem korkusudur ki ben neyleyeyim haktan gayri cenneti, ne yapsın bana cehennem… hakkıyla=layıkıyla Hakkın bir çok anlamı olduğunu bildiğinden eminim..
oyle bile olsa, puta tapanlarin (budist, hindu, sintoist) yeri cehennem oluyor sanirim. bir arkadas arastirma yaptiktan sonra hiristiyanlarin ve yahudilerin de benzer durumda oldugunu soylemisti, kendim arastirmadigim icin bilemiyorum.ortadogu mensei dinlerin uzakdogu mensei dinlere (oysaki onlar daha kalabalik) yabanci olmasini nasil aciklamak gerekir ? hele ki her topluluga bir peygamber gonderildigine inaniyorsak. Bu durumu cografi nedenlerle aciklamamiz dini olarak imkansiz tabi ki. dini koruma mekanizmalari gorevde diye dusunuyorum.bu arada din veya islamiyet karsiti bir insan olmadigini soylemek isterim. fair play yanlisiyim. bazi dini kisiler hem, hakim, hem savci, hem de mubasir oluyorlar. sizi davaya davet edip, suclayip, yargiliyorlar. kararlari da ezeli ve ebedi dogru oluyor. bu tur dini diktatorluklere karsiyim. benim dinim bana, senin dinin sana sozunun (ayet sanirim) hakki verilmeli bence.