Aşık olduğunuz kız ailenizle yaşadığınız evinize gelmiş. Eğlenmiş, gülmüşsünüz. Daha sonra kız arkadaşınızı otobüs durağına kadar uğurlamak istiyorsunuz veee mahallenizin delikanlıları (yok delikanlılıkta böyle bir olay!!) sizin uzun saçlarınıza kız arkadaşınızın yanında laf atıyorlar! Ve 5-6 kişi bunu ayrı ayrı tekrarlıyor!!
Sinirlenmek istemiyorum, her medeni insan gibi boyle şeyleri olgunlukla karşılamak istiyorum ama içimden hepsini öldürmek de geçmiyor değil hani…
Mesele bu hayvanlarla benim minik kedim arasında nasıl bir benzerlik olduğu… Hani anlıycam ikisi de eşlerini sokaktan bulyorlar, ikisinin de işi gücü olmadığı için kapı önlerinde oturuyorlar vb. Ama benim kedim en azından bunlar gibi yaşadığı yeri pisletmiyor!!!
Not: Eskiden Charles Bronson’un bir filmini izlemiştim: Karısını öldüren serserilere karşı savaş açıyordu ve her gece dışarı çıkıp 3-5 mikrobu temizliyordu :))
ARRRRGGHHH KAN İSTİYORUMMMM!!!
yorumlar
envayi çeşit filme oyuna konu olabilcek vaziyet bu…Gerci bende evimin bulunduğu sokakdaki pavyonlara saldırı planı yapıyorum her gece hayvanlar gibi kavga ettiklerinde…Şeytan dürtüyor birgün matrix modeli silahlanıp ağır çekimde dalcam sanırım…
benzer şeyleri ben de yaşadım, hatta ramazanda elimde bira şişesi gören ve sonradan faşist olduklarını öğrendiğim bir grup, beni küçükyalıdan bostancıya kadar kovalamıştı, o zamanlar iyi koşucuydum da linçten yırtmıştım… “lumpen” diye tanımladığımız kütle bunlar işte. üretime katıl(a)mayan, tatminsiz, aile ve gelenek baskısı altındaki insanlar. bir nevi bu düzenin yarattığı frankenştaynlar diyebiliriz. düzenden yedikleri darbelere rağmen, muhalif yükselişlerin karşısında devletin ve/veya faşizmin potansiyel kitle tabanını oluştururlar. bu “taciz”lerini ise aslen düzen içinde sıkışmışlıklarının bir dışavurumu, yani aslında sisteme karşı olan, fakat eğitimsizlik ve bilnçsizlikten dolayı farklı biçimlerde ortaya çıkan bir öfkenin sonucu olarak değerlendirmek mümkün kanımca… birbirlerini öldüren taraftarlar, cinnet geçirip çoluğunu çocuğunu doğrayanlar, tecavüzcüler, hayvanlara eziyet edenler, vs, vs… çözüm onlara karşı öfke geliştirmek değil, değiştirmeye, dönüştürmeye çalışmakta. ama NASIL? sorusuna cevap verebilecek olsaydım, bunu yapıyor olurdum herhalde…
siz de patlatın iki tane, dört kişi olsa ne olur sekiz olsa ne olur,.. eh eh, tabi yemez, öle dediime bakmayın, pek tırtımdır bu hususta ben de:)
kıyafetime, piercinglere filan bakıp eminönünde bana satanist diye baaran serserileri mi öldüriim, yolda çarpıştık diye iki dakka sonra onbeş kişi toplanıp “ne çarpıyon lan” diye gelenleri mi, otobüste bi saat bakıp, “ne var” deyince, “sana ne hıyar” dercesine bakanları mı? alt yaşam kültürü dominasyonu sözkonusu birçok ortamda, birşey dememek lazım,..
salvo-g’ye: sen yine erkek diilsin, baarıp çaarabilirsin, az buçuk raconlarıyda “karı”ya yamuk yapmazlar sanırım,.. ama erkekler için durum böle diil, kendi bölgelerini savunma içgüdülerine sahipler,.. öle diil yani,..
bi de çirkin olup güzel sevgili bulma sanatında bana yardımcı olursan ne süper olur var ya,..
biz sakinliğimizi koruyarak bu gibi kişilerden farkımızı ortaya koymalıyız. onları düşünmeye zorlamalıyız.. farklılıkların onları rahatsız etmemesini sağlamalıyız. muhtemelen coşkuyla sallanan, bir o yana bir bu yana koşturan, sonra da bize saldırmaya zorlayan o aşağılık kompleksini bizlerden aşağı olmadıklarını onlara göstererek yenmeliyiz.. hem toplum rahatlar, hem o kişi psikolojik problemlerinin birinden kurtulur, hem de biz rahatlarız. hayat güzelleşir….
Yıllar önce Nazım HİKMET Bolu’da bir köyde öğretmenlik yaparken favorileri normalden biraz uzunca olduğu için köy halkından tepki görürmüş. Bu tepkiyi kendisine ileten arkadaşı Va-Nü’nün yazdığı kadarıyla Nazım, favorilerini biraz daha uzatıp inadına çıkıp dolaşmış köy meydanında.
Bunu okuduğumda kendi halime çok yakın bulmuştum olayı. Uzun saçım yüzünden gördüğüm tepkilerden sonra saçlarımı belime kadar uzatıp, hiç bağlamadan dolaşmaya başlayışımı hatırlamıştım.
Baskı, sadece direnci uyandırdı. tepkiden korkup boyun eğen, saçını kesen var mı bilmiyorum ama o da yaptığının, hareketinin anlamına varamayandır.
1) minik bir kedi yerine bir pitbull besleyin. bunlar size degil laf atmak, 30metreden yurudugunuz kaldirimi terkedecekler.
2) aikido ogrenin. fiziksel guc, spesifik kosullar gerektirmemekte, digerlerinin aksine.