Bu gün salanalem olarak adlandırdığım güzide sitedeki numune grupları dere tepe gezdim @rtrooma üye aramak için.. 800 kadar grup ve kullanıcı tarayarak ve gördüklerime inanamayarak dehşete düştüm.. neyse.. sonra oradan çıktım superofline sitesine gittim. orada da epeyce bir dolandım.. aradım taradım… henüz gruplar faaliyete geçmediğinden orada pek helak olmadım.. derken kısaca cc olarak adlandırılan mel’un yerin göbeğinde buldum kendimi.. hatırlayan vardır belki 6 sene kadar önce fransızların scol diye bir 3d chat programları vardı.. koskoca bir şehir, sinemalar, müzikholler, barlar, antik şehirler, ıssız adalar boyu yürünerek gezip dolaşılırdı.. ingilizce konusmaktan hoslanmayan fransızlarla dolu olduğundan ve neredeyse hiç türk bulunmadığından kimse kimseyi taciz etmeden kaşif edasıyla oradan oraya yürüyüp dururduk.. bizim versiyondaysa önce ‘selam nasısın tanışalım mı ben ekrem, bayındır, conan… yanıma oturmaz mısın’ la girişip, (başka da cümleye benzer birşey duymadım), cevap vermeyince fordçulukla iletişimini sürdüren bir yaratık yumağının saldırısıyla karşılaştım.. dünyayı kurtaran adam çevikliğiyle nereye düştüğümü gayet hızla algılayıp kaçarken, daha vahim bir gözlem yapma şansım oldu.. fransızların scolundaki cafe, tiyatro, müze gibi mekanların yerine bizim versiyonda çay bahçeleri, sevimsiz havuz başları ve elbette alışveriş merkezleri var.. bundan da saç baş yolunası durum erkek ve kadın karakter çizimleri ve oturuş biçimleri.. kadınlar mini minnacık etekleriyle edepli ve kollarını kavuşturarak hanım hanımcık sergiye çıkmış sevimli danalar gibi otururken (forddan korunmak için oturmaları gerekiyor) erkekler mafya edasıyla kolları dizlerine konmuş dayı dayı geriniyorlar.. tabiki superofline a acilen bir kınama mesajı yazdım.. ancak henüz sakinleşebilmiş değilim!!!…… sanat mı?… kim için? nyks