Sormak istiyorum size, insan hayatta yanıtlayamadığı sorularla karşılaşınca ne yapar? Yanıtlatmaya mı çalışır, ya da unutmaya mı?Peki insan canını sıkan şeyleri nasıl unutur? Unutmalı mıdır ya da? Peki ya bu soru bir diğer insanla ilgili ise ne yapar ? Ve ilgili insan yoksa ortada! Kim yanıtlar soruları? Ve bu soru insanın canını acıtıyorsa durmadan?26 yaşında hala anlayamıyorum biçok şeyi. Erken mi anlamayı beklemek için? Ya da ben salak mıyım? Belki de beynim henüz gelişemedi, belki de ruhum. Peki ruhum war mı benim? Ruh muyum ben? Yoksa et mi? Kafam mı karışık sanki?Unutmak mantıklı bir kelime mi sizce, ya da anlamlı mı? Yok etmek beyninde ve düşünmemek? Peki her canımız yandığında unutmalı mıyız yakan nesneyi? Neden wardı o zaman daha önce? Ya da canımızı yakmamalı mı artık? Peki yanmasına engel olmak için taş mı kesmeli duygularımız? Hissiz mi olsak acaba? Ya da cümle kafanızın içindeki çarpıp duran duvarlara, “aç bacaklarını!” Neden yaşıyoruz biz? Amacımız war mı? Ya da bile bile içinin acımasına katlanmak çok mu sersemce? Ya da bu kadar kötü olabilir mi herşey? Kötü mü ki!?! NEDEN??? Biri bana cewap wersin?Duy sesimiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
yorumlar
unutmak mümkün değil bence sadece zamanla gittikçe daha az aklına gelmeye başlar canını yakan şey, bi süre sonra da ortadan kaybolur sanırsın ama bilinçaltına bi yerlere yerleşmiştir ve varlığını hissettirmeden orda yaşamaya devam eder. yine de artık önemli değildir o senin için, artık dikkatini oraya yöneltip durmazsın. bi de şöyle şeyler varmış (diyolar, söyleyenlerin ie. psikoloji kitaplarının yalancısıyım) biz izin vermezsek hiçbi insan, olay vs. bizi kızdıramaz ya da herhangi bir duyguya yol açamazmış. duygularımızın kontrolü tamamen bize aitmiş, başkalarına bu kadar güç atfetmek kendi kendimizi kurban ilan etmek, diğer insanlara boyun eğmek demek olurmuş (spesifik olmak gerekirse kadir özer’in “3 psikolojik soru” kitabından bunlar, son zamanlarda dön dolaş aynı şeyi okuyorum da.) bana gayet mantıklı geldi aslında. “ruhum var mı benim” demişsin, var ki bu kadar sorguluyosun kendini..her şeyin kötü olduğuna katılmıyorum, hayatında mutlaka bişilerin “iyi” olduğu zamanlar da olmuştur, bunlar diyelim ki çok ender gerçekleşmiş olsalar bile yine de içinde iyi şeyler yaşıyabilme potansiyeli olduğunun kanıtıdır. umarım mutlu + huzurlu olursun, kendi hayatım hakkında da yegane isteğim bu benim..
aslında kafanda yanıtsız soru kalmasa, herşeyin cevabını alabilmiş olsan, çok daha kolay olurdu…eğer cevap alma gibi bir şansın yoksa, canının daha fazla acımaması için mecbursun unutmaya…kendi adıma konuşuyorum, canımın daha fazla yanmaması için duygularımı kontrol altında tutmaya, bin kere düşünüp öyle yaşamaya karar verdim, umarım başarılı olurum..emin ol, şu anki haykırışların bu hiddetin ve öfken zamanla azalıcak..bak hava ne kadar güzel, çık dolaş, kendini sokağa at, haftasonu da geldi, kafanı dağıtmak için herşeyi ama herşeyi yap, faydasını göreceksin…
ses duyacak kişi kim ilk olarak ona karar ver biz isek yapacak bi sey yok unut unutma yapabilirmisin yapamazmısın sen bilecenkeza sesini onlara duyurmalısın kı sana aptal sorular sormasınlarthts all bebe
yapabileceksen eğer, taşkalpli olacaksın, hiçbişeyi takmayacaksın, seni üzenlere karşı dimdik duracaksın, yeri gelince “s.ktir ulan” diyebileceksin.
Soruymuş moruymuş, cevap neymiş diye de düşünmeyeceksin, kendi haline bırakıcaksın dünyayı, o seni nereye götüreceğini, hangi soruna cevap bulduracağını bilir.
Sorularının cevabı burda gizli. Zamanla bulacaksın onları.
justinn (case) merhaba, soyleyebileceklerim sunlar: bir yasadigin ve hissettigin seyleri aslinda herkes degisik yaslarda ve durumlarda yasiyor. yani tek basina degilsin, eninde sonunda herkes ayni yollardan geciyor ve su anda ayni seyleri yasayan bir suru kisiye bu sitede rastlayabilirsin. Orhan Abinin dedigi gibi Yalniz Degilsin!! Iki, bu yasanan seyler aslinda degerli seyler. nasil cocuklarin uykularinda buyudukleri soylenirse, insanlarin da olgunlasmalari bu sancili devrelerde oluyor. hersey bir sure sonra yerli yerine oturacak diye umit ediyoruz/m. uc: bu durumun tedavisi zaman aslinda. oyle kirlara acil (kirsala cik) piknik yap tavsiyeleri ben ayni durumlardayken bana cok komik hatta sinir bozucu gelirdi, o yuzden oyle demiyorum. sadece saatle yarismak manasiz diyorum, acele etmeden bu anin da hakkini vererek yasa zati bizler bu sekilde pisiyoruz, olgunlasiyoruz ve cesitli algilama devrelerimiz bu sekilde calismaya basliyor. her turlu gecis devresi sancilidir, bu da onlardan biri. umarim bu ilerleme devreleri hic bitmezenjoy the silence 🙂 (“duy sesimi”ye binaen)
bir kere 26 yaş öyle herşeyi anlayabileceğin bir yaş değildir. buna eminim çünkü 28 de öyle. zaten herşeyi anlayabilmiş olsaydın inan daha da sıkıcı olurdu.yakın bir zamanda meditasyona basladık orda da ilk başlangıç olarak kendi kendimize sorduğumuz sorulardan biri bu biz ruhmuyuz sorusu. cevabı ise evet. en azından meditasyon sırasında evet.kaybedilenler acılar unutulması veya unutulmaması gerekenler parantezinde aklıma kendimle ilgili örnekler geliyor. zamanında olup bitenler sonucunda 3 şey vardı hayatımda bunların ne olduğuna hiç girmeyeceğim. ama tek bildiğim günlük yaşamımın herseyimin içinde oldukları ve her seferinde kendi kendime ben bunlar olmazsa yaşayamam onlarsız olmaz diye tekrarlıyordum.bir gün uyandım bir baktım bu bahsi geçen 3 öğenin hiç birisi ama hiç birisi yoktu. yine tekrarlıyorum bunların ne olduğu konusunda bir açıklama yapmak istemediğimden fikir yürütmeye çalışmak anlamsız olacaktır. tek bildiğim onlarsız olmaz dediğim herşeyin bir sabah yokoldukları. ve o günden sonra rüyalarımı saymassak hiç birini tekrar görmedim. sanki bir film senaryosu gibi baştan bilinçli planlanmış gibi…işte bu olmazsa olmazların bir gün olmadıklarını görünce ulan hani bunlar olmazsa olmazlardı ee ben yıllardır ne *ok yemişim diye düşünürken olmazsa olmaz denen bir şeyin olmadığını bunların sadece insanın yanılsamaları olduğuna inanmaya başladım. yani biz insanlar ne kaybedersek edelim hala hayattayız onsuz yasayamadığımızı düşündüğümüz herşeyi bile kaybetsek yine hayatta kalıyoruz. belki çok ileri yaşlarda çok sevilen biri kaybedildiğinde belirli strese ve üzüntüye dayalı hastalıkların ilerleyip yaşamımıza son vermesi mümkün oluyor. bunları düşündüğüm zaman biz ne kadar iğrenciz ne olursa olsun hala yaşıyoruz bütün sahip olduklarımızı kaybetsek de hala yaşıyoruz. insanı insan eden sanırım bu. ama bunun iyi mi kötü mü olduğu sadece o andaki endorfin miktarıyla açıklanabilinecek bir soru olduğundan kesin bir yargıya varilabileceğinden şüpheliyim
Kimi zaman neşelendigin ,Kimi zaman hüzünlendigin,Ama illede istedigin ,Bir oyundur yaşamak dedigin…..Evet hayat bu tanımı kişiden kişiye degişir kimi güzel bulur kimi de kötü.Mecbursun yaşamaya iyide olsa kötüde olsa.Eger üzüntüler olmasaydı yada sessiz bir köşede oturup hıçkıra hıçkıra aglamak….sence bu hayatmı olurdu? Hergün neşelendigin :(((Üzüntülere bu yaşında hala alışamadın mı? Hala hayat nedir ne degildir gibi sorularla oyalanıyorsun? Hayat ** oldugunu anlayacak mısın?Alışmalısın yaşamayaiyide , kötüde olsaTakmadan kafana fazla………………………bir nehir gibi çaresiz ve yorgunumarsız yol almaktır yaşamak dedikleri…….(haramiler’in kasette vardı)
Iğrenç olmak istemiyorum belki de budur sebebi hissettigim karmaşanın. Hayatın ne olursa olsun devam etmesi, sonuçta hiç birşeyin önemli ve sonsuz olmaması beni rahatsız eden. Bi kitapta şöle bi cümle wardı; ‘sanırım bu büyük aşkları yaşayanların çoğu aylak!!’ böyle demişti kitap kahramanı adam çünkü içki ve yiyecek alabilmelerini sağlayacak (sevgilisi ve kendisi için) parayı kazanmak için işe girmiş ve eve işten geri döndüğünde sevgilisiyle bırak içip sevişmeyi konuşacak bile hali kalmıyordu ve haliyle araları açılmaya baslamıştı.. vs. vs. konuyu dağıttım biraz, ama önemli bişey yazıcaktım aslında 🙂 Neyse sonuçta verilen önem, yaşanılan ya da yaşatılan tüm güzellikler sadece şahsımızla ilgili bunun farkındayım… Bugün aşkımdan ölebilirim ama yarın tanımayabilirim. Sadece aşk için değil, herşey böyle.. Küt diye silebiliyosun bazı (bazı mı? her demek istedim galiba) şeyleri veya hayatından çıkınca unutabiliyosun, üstelik unutma zamanı da sadece kendi isteğine bağlı..VE, ve sonuçta herşeyin kendi elinde olması, aslında kendi elinde değil!! yanılmayalım 🙂 sadece oluşan değişikliklere uyum sağlamak kendi elimizde. Ya acı çekiyosun uyum sağlarken ya da çekmiyosun. Peki elimizde olmayan, olağan üstü, büyülü, sihirli, alıp götüren, hükmedemediğin bişeyler yok mu şu, bu, vs … hayatta!!!!
insan hayatta yanıtlayamadığı sorularla karşılaşınca ne yapar?
Doğal olarak yanıtlamaya çalışır.
Yanıtlatmaya mı çalışır, ya da unutmaya mı?
Yukarıda verdim cevabını.
Yanıtlayamazsa napar?
O zaman unutmak bir seçenek olabilir.
Peki insan canını sıkan şeyleri nasıl unutur?
Zamanla
Unutmalı mıdır ya da?
Bilmem, kişiye göredeğişir.
Peki ya bu soru bir diğer insanla ilgili ise ne yapar ?
Diğer insanla aranızdaki denklemi çözmek lazım.
Ve ilgili insan yoksa ortada! Kim yanıtlar soruları?
Sen olabilirsin
Ve bu soru insanın canını acıtıyorsa durmadan?
??
Erken mi anlamayı beklemek için?
Hiç bir zaman geç değildir.
Peki ruhum war mı benim?
Bu sorunun yanıtı evet, hayır, bilmiyorum üçgeni içerisinde bir yerde.
Ruh muyum ben?
Öldün mü?
Yoksa et mi?
??
Kafam mı karışık sanki?
Olabilir benimde karışmaya başladı.
Unutmak mantıklı bir kelime mi sizce, ya da anlamlı mı?
Mantıklı ve anlamlı bir kelime.Cümle içinde kullanmak gerekirse, Benim babamın en sevdiği kelime unutmak.
Peki her canımız yandığında unutmalı mıyız yakan nesneyi?
Sana bağlı.
Neden wardı o zaman daha önce?
Hatırlamak için.
Ya da canımızı yakmamalı mı artık?
sorular bir birine benzedi, ama sana bağlı.
Peki yanmasına engel olmak için taş mı kesmeli duygularımız?
Yok canım, nereden çıkardın.
Hissiz mi olsak acaba?
Bilimsel açıdan mümkün değil.
geri kalan soruların cevabını bilmiyorum.
Ama geçer. salla gitsin.
metodik yaklaşım, problemleri listele, olası çozümleri sıralara ve gerçek çözümlere karar ver! dedin sanırım, dedin mi? :)) keyifli:)
Dedim mi? Bilmem. Demiş olabilirim. Hatırlamıyorum bayılmışım.
yazarken mi?
rusty’nin derledigi listeden:Insan hayatta yanıtlayamadığı sorularla karşılaşınca ne yapar?Kisiye gore : Bazilari konuyu degistirir, bazilari cevaplayacagim diye uykusu kacar, bazilari ofkelenir, basip gider.Yanıtlatmaya mı çalışır, ya da unutmaya mı?Bazilari unutmaya calisir evet.Yanıtlayamazsa napar?BAzilari kendine kizar, bazilari karsidakine, bazilari umursamaz.Peki insan canını sıkan şeyleri nasıl unutur?Unutamayabilir. Unuttum diyenlere suphe ile bakarim. Ne sansli insanlardir onlar.Unutmalı mıdır ya da?rusty demisti: Kisisel secimPeki ya bu soru bir diğer insanla ilgili ise ne yapar ?Her sey olabilir bu noktada: Genelde iyi olmayacagi bellidir. O yuzden guven kirilabilir, iliski bozulabilir, yuva yikilabilir. Kaos baslar. Cunku aslinda soru, soran kimsenin aydinlanmasini saglamistir. Saklanan gercek ortaya cikmistir . Bu gerceklerin guzel seyler oldugu cok nadirdir.Ve ilgili insan yoksa ortada! Kim yanıtlar soruları?rusty demis, sen yanitlarsin. Ya da arkadasin, ya da konustugun psikiyatrist/kainsilirin. Tek basina yanitlamak zordur, mutlaka baskalariyla paylasmak ruh sagligi icin daha hayirlidir. Ama guvenebilecegin insan olmalidir.Ve bu soru insanın canını acıtıyorsa durmadan?Cok dogal. Yillarca icindeki aciyla hic iyilesmeden dolasabilirsin. Zaman zaman unutursun ama gene su yuzune cikar. KAbuslarina girer. Seni hic birakmayabilir. Onu bastiran cok , cok daha iyi seyler ayarlayamazsan, hayatini acilar kaplayabilir. Cok normal.Erken mi anlamayı beklemek için?NE kadar erken bilinirse senin icin o kadar iyidir.Peki ruhum war mı benim?Sanmam.Ruh muyum ben?Eger canina tak dediyse evet, mecazi anlamda.Yoksa et mi?Yamyamlik terimi olarak evet.Kafam mı karışık sanki?Sanmam.Bayagi mantikli dusunuyorsun.Unutmak mantıklı bir kelime mi sizce, ya da anlamlı mı?Unutmak, hafizandaki bilgiyi silmek demektir. Fiziksel olarak zordur. Ameliyat, hipnoz ya da beyin yikatarak hafiza silme metodlari olabilir, bir arastir istersen. Bunu yapmak icin kendini sevindirici durumlara sokman da yardim eder. Ya da kotu bir yontem: kimyasal metodlara basvurman. Ikincisini hic tavsiye etmem.Peki her canımız yandığında unutmalı mıyız yakan nesneyi?Kesinlikle hayir. Olaydan cikaracagin dersler senin icin sonra atacagin adimlarda baston olacaktir.Neden wardı o zaman daha önce?O ozellikle icin senin yoktu, tesadufen bir araya geldiniz.Ya da canımızı yakmamalı mı artık?Mazo isen isteyerek yanmaya devam edebilirsin. Ama zaten dogal olarak yanma suresi istemesen de belli bir suredir, degistiremezsin.Peki yanmasına engel olmak için taş mı kesmeli duygularımız?Istersen sana Stoik felsefeyi onerebilirim. Duygulari arka plana atan bir felsefe. Anadolu’da gelistirilmistir.bkz Zeno, ChrysippusHissiz mi olsak acaba?See above.Neden yaşıyoruz biz?Dogdugumuz ve henuz olmedigimiz icin.Amacımız war mı?Bazilarinin var.Ya da bile bile içinin acımasına katlanmak çok mu sersemce?Hayir, gayet normal, insani bir durum.Ya da bu kadar kötü olabilir mi herşey?Kotu hem de cok cok kotu olabilir. O kadar kotu olabilir ki aklin durur. Polyannaciligi hic tasvip etmem, ama su bir gercektir ki Abu Gharib hapisanesinde degilsin su an. Ya da ailenden on bes kisiyi kesip senin de elini kolunu kesip sonra da butun parani alip vucuduna da tecavuz etmemislerdir, umarim.Kötü mü ki!?!Evet, kotu.NEDEN???Cunku iyi denen sey olaganustu bazi isine yarayan sartlarin bir araya gelmesidir. Bu sartlar tesadufen veya cok buyuk zorlamayla bir araya gelebilir ama kalici olmayabilir. Bkz entropi.Biri bana cewap wersin?Iste cewap verdik.