Evrensel çekim yasasını bulmuş olması nedeniyle tanırız çoğumuz Isaac Newton’u. Peki onun bir bilim adamından çok bir din adamı, eskatalog(dünyanın sonuyla ilgilenen öğretiye eskataloji deniyor), ve hatta simyager yönünü biliyor muydunuz?

Isaac Newton
Isaac Newton

Çalışmalarının evrenin sanki bir makine gibi işlediği şeklinde yorumlanmasını istemeyen Newton, şöyle diyor: “Yerçekimi gezegenlerin hareketini açıklıyor; fakat onları bu şekilde sıraya dizenin kim olduğunu açıklayamaz. Tanrı her şeyi bilir, neyin olduğunu ve olabileceğini.”*İncil ve Hıristiyanlığın ilk azizleri özellikle çok ilgisini çekiyordu. Zamanını bilimden çok simyaya ve teolojiye adayan Newton, her gün İncil okuduğunu söylüyordu. İncil’de anlatılan efsanelerin yerlerini bulmak için çok çaba sarf etti, fakat başarılı olamadı. Dine merakına rağmen çoğunlukla karşılaştığı fikirleri yine bilimsel metotlarla test eder ve araştırırdı. Din üzerine yazdıkları, bilim üzerine yazdıklarından çok daha fazlaydı. Ortodoks düşüncesine daha yakın olduğu söylenirdi, fakat II. Charles’ın sarayında ve soyluların arasında yaygın olan Rosicrucian(Gülhaçlılar) mezhebinden olduğunu da söyleyenler vardı.

William Blake'in 'Isaac Newton' başlıklı resmi
William Blake’in ‘Isaac Newton’ başlıklı resmi

1704’teki bir elyazmasında dünyanın sonundan bahsediyordu Newton. Dünyanın 2060 olmadan sonunun gelmeyeceğini yazıyordu. Şöyle diyordu: “ Ben bunu dünyanın sonunun bu zamanda olacağını söylemek için yazmıyorum, sonun zamanını durmadan tahmin etmeye çalışan, böylece tahminleri doğru çıkmadıkça kutsal kâhinlere(peygamberlere) duyulan saygının azalmasına yol açan adamların kalabalığını durdurmak için yazıyorum.”*Newton’un simya hakkında yazıları da mevcut, fakat çoğunun laboratuarında yanmış olduğu düşünülüyor. John Maynard Keynes, 1942’de Newton’un simyayla ilgili tüm kitaplarını(elyazmalarını) alıp okuduktan sonra şöyle demiş: “Newton bilim çağının ilki değil, büyücülerin sonuncusuydu.”Newton simyayla ilgili yazılarının çoğunda simyanın temel amacının Felsefe Taşı’na(tüm metalleri altına çevirdiği söylenir) ve hayat iksirine (Ab-ı Hayat olarak da bilinir) ulaşmak olduğundan bahseder. Fakat ikisine de ulaşıp ulaşmadığı bilinmiyor. Ayrıca zamanında böyle bir taşın bulunması durumunda altının değerinin düşmesinden korkan İngiliz hükümeti simyayı yasaklamış ve ölüm cezası koymuş. Bundan korkan Newton’un birçok çalışmasını bastırmadığı düşünülüyor. Zaten eleştiriden korkan ve mükemmeliyetçi olan Newton, bu yüzden eksik gördüğü ya da eleştirilebileceğini düşündüğü hiçbir çalışmasını bastırmamış.Dünyaca kabul görmüş evrensel bir yasayı keşfetmek; ama yine de hayatın özünde yalnızca bilim olmadığını bilmek, tüm hayatı boyunca bu özü aramak, hiç bulamasa da aramaktan bıkmamak… Yaptığı yanlış ya da boşuna gözükse de bazılarına, o bilme tutkusunun peşine düşmüş hayatı boyunca.Dipnot: Yazının çoğu İngilizce Wikipedia’nın Isaac Newton maddesinden Türkçe’ye çevrilmiştir.