Herşeyden bıktığım ve dibe vurduğum an işte… İnsanlardan nefret etme sınırına oldukça yaklaştım, neye inanmam gerektiğini neyin doğru olduğunu, ne için mücadele edeceğimi, ve ne olmak istediğimi.. hiçbirşeyi bilmiyorum. mücadele etmek istemiyorum ne ilginç, öyle bir salmışım ki şu sıralar kendimi öyle bir boşvermişim ki herşeye, öyle üşeniyorum ki hayatı ucundan yakalamaya, mutfaktan su almaya bile üşenip saatlerce su içmediğim oluyor:) sanırım bu olaya depresyon deniyor.. Neler oluyor böyle bana, oysaki zamanında insanların takdir ettiği o başarılı öğrenci ben değil miydim, aferinleri toplayan evlat değil miydim? geriye dönüp baktığımda, 5-6 yıl geriye, ne kadar da yanlış seçimler yapmışım, yanlış kararlar almışım hayatımda, ne acı, o anki doğrularımdı elbet hepsi, ama şimdiki durumumu tetikledi belkide herbiri…Keşke demek istemiyorum, keşke demeyin derler ya, ama keşke diyeceğim o kadar çok şey var ki nasıl demem ! Bir zaman makinası olsa geriye gidip kulaklarımı kendi ellerimle çekmek istiyorum :)) Ak sakallı bir dede çıksın istiyorum karşıma ve bana ne olduğumu, gerçekte ne istediğimi söylesin ve yol göstersin…Kendimi anlatmak bile o kadar zor geliyor ki bazen hayatıma birşekilde giren insanlara, konuşmadan beni anlasınlar istiyorum, sürekli eksik birşeyler var hayatımda ve ne yazık ki ne olduğunu bile bulamıyorum…
yorumlar
güzel yazı…ancak bu gibi sımayliler :)) bence gereksiz duruyor yazılardaokurun hayal gücüne müdahale ediliyormuş gibi geliyor, belki de değildir bilemem…
Sahi yolumu ne zaman şaşırdım ben..hayatta neden hep karmaşık bir harabiyetten başka bir şey geçmedi elime ?? kendi kendimin celladı oldum…geleceğimi karartan geçmişimden nefret ediyorum…
yaşananların aslında bizleri olgunlaştırması gerekmiyor mu? o zaman yaşanmışlıklardan pişmanlık duymasak ve hayata daha bi başka baksak
Aslında herşin farkına varılmış bir an anlatılıyor.farkındalık başarının başlangıcı bence. Ne olduğunu arama zamanı. Geç kalınmış da sayılmaz.Yeni başarılara doğru hamle görüyorum ben. Kulakların çekiimesine geç kalımamış bence. hemenilk hamleyi başlatabilir insan. Geçmişteki başarılara dönecek bir kararlılık görüyorum ben. Ha gayret!
SADECE YORGUNSUN…
geçer, muhakkak geçer…
Hayatının kırılma noltasındasın sanki, biraz fazla ciddi bakıyosun hayata, bu durumda o da sana öle bakar. Sonra üzüm üzüme baka baka kararır.Bu arada yazına göre kız veya erkek olduğunda biçok farklı yorumlara sebeb oluyor bende. Çözemedim
Her yanlisin, seni dogruya dogru yaklastirdikca kulac atmaya devam et. Kendine guvenin tamsa bildigin dogrulari izle ve basariya git, tam degilse psikolojik bir destek al. Seni tutan zincirleri kir…Gecer muhakkak gecer diyenlere kulak ver, benimkisi gecmisti…
sabah uyan kahvaltıne et ve dışarı çık..Uzun bir yürüyüş yap.Ama boş boş değil,dolu dolu yürü.Her gün yanından geçtiğin halde sorsam yapraklarından bahsedemeyeceğin o ağaçlara daha bi dikkat ederek yürü.Sesleri dinle yürürken.Kuş seslerini de duy,çocuklarınkini de.Duyularını açarak,koklayarak falan yürü..Yanından geçenlerin gözlerine bak.Neler yaşıyor oldukları konusunda tahminlerde bulun.’Bu adam kirasını ödeyememiş’ de , ‘bu kadının oğlu hasta’ de,‘bu kız terkedilmiş’ de..Hem spor yapmış olmakla salgıladığın mutluluk hormonunun hem de çevrene bu şekilde baktığında açılan pencerenin sağladığı faydayla eve,çıktığın halinden daha iyi döneceğin kesin.Yeterli gelmezse dozunu arttır,sabah-akşam yap bunu..Bana birkaç günde fayda sağladı.Yatağımdan çıkmadığım 2 aylık depresif hallerimden 4 gün düzenlediğim bu tür gezilerle kurtuldum.Umarım sen de faydasını görürsün.
Gerçekten kulakları çekmek için hiçbir zaman geç değil, mühim olan o farkındalığa geldiğin andır. Çünkü kulağını çekip yolunu değiştirdiğin andan geride kalanlar zaten belli bir müddet sürekli hayatında kalacak. Yaptığımız yanlışlar yapıldığı yerde bitmiyor ve çoğu senelerce karşımıza çıkıyor istemesekde. Onun için nerden dönülse kardır. Her hatanında bir eğitim olduğunu unutmayalım tabiii, görene anlayana…