neden kafamdaki sorulara kimse yanıt veremiyor ya da verilenler beni tatmin etmiyor? Bunları sırf ben düşünmüyorumdur biliyorum ama başkaları nasıl cevap buluyorlar acaba? Ya da neden hepimiz aynı soruları sormuyoruz? Neden doğuştan belli karakteristik özelliklerimiz var? Neden bazı şeyleri ne dinle ne de dinsizlikle açıklamak mümkün? Neden papatyanın kaderi orkideden daha değersiz görülür? Ya da neden bazıları için papatya daha değerlidir? O değer kıstasını belirleyen şeylerin nedeni önemlidir ama aynı koşullarda büyüyen iki insandan biri papatyayı diğeri orkideyi seçiyorsa fark nerde yatar o zaman? Ve eğer ben papatyayı seçiyorsam orkideyi seçeni suçlamam ne kadar doğrudur? Kendinden memnun bir insan diğerlerinin de kendinden memnun olmasını isterken, yani başkalarını düşünürken kendinden ne kadar vazgeçer?
Neden bunları ben bu kelimelerle ifade ettim de siz etmediniz?
yorumlar
sen sensin.
bazi sorularin cevaplari bulundukca, yeni sorular olusur. Sorularin bittigi yerde, insan olur. (Ki orada da bekleyen sorular vardir belki, kim bilebilir?) soru sormadan insan yenileyemez kendini. Kim butun cevaplari bulabilir ki? Ben bulamam en azindan. Zaten sordukca buyumuyor muyuz?
sensin güzel cevap ama ben de öyle düşünüyorum!sorun zaten böyle düşünürken neden böyle düşündüğümü düşünmek!
Fazla kasmamak lazım, insanoğlu, kuş misali,..
ayrica farkettiginin farkedilmesini istiyorsun.
aynı biçimde yetişmiş 2 insan olmaz zaten yukarıda belirtildiği gibi. böylece, elbette herkes farklı olacak. önemli olan, saygı duyabilmek. ki ben duyamıyorum.
saygi duyamadigini biliyoruz 🙂 Yok yok, satasmiyorum. Neselenmeye calisiyorum. Sorular sormanin ozu, farkedilmek istemekten ote birsey. Kendini tanimak desek? Tanitmak desek? Ve insan kendinden zor vazgecer. Intiharin bile bence ardinda yatan nedenlerden birisi, oc almaktir. Birak zaten, kim neyi severse sevsin. Sen kendini sev yeter. Tum cevapsiz sorulari da zamanla aciklarsin kafanda. Ben de hep soruyorum ve bundan cok memnunum. “Neden soru sormuyorum ben hic?” bi problem olabilir. Farkli kelimelerle ifade ettin belki ama bak, hepimiz ifadene biseyler ekledik. E bu da guzel iste…
peki neden neden ha?
farkedilmek değil ya da ben neden böyleyim diye hayıflanmıyorum ya da aman ne mükemmel şeyim demiyorum…doğrusu kendini tanımakla ilgili de değil sorularım..sadece gerçekten boşlukta da yaşasak sihirde de açıklanamaz birşeyler kalıyor..aman boşver lafı her zaman denir.iki gün sonra ben de diyeceğim belki…ayrıca hadi insanların farklı karakterleri var diyelim (zaten hepimiz aynı olsak yaşamanın ne anlamı olurdu o da ayrı bir konu, neyse) kedilerin de farklı karakterleri var..nasıl oluyor bu..
doğuştan gelen genetik şeyler ve daha sonra içinde yaşadığımız ortam karakterimizi belirliyorsa eğer, doğuştan deli olanlara yazık değil mi? (içinizden sen de mi öylesin diyebilirsiniz, şimdilik değilim)onlar neye göre seçildi?
Ve hiçbiriniz bunu bana ne dinle ne de dinsizlikle açıklyabilirsiniz..yine de “neden”lerime neden bulmaya çalıştığınız için teşekkür ederim, cevabı olmayan çabalarımız olmasa ne yapardık ,ki zaten belki de boşuna bunca şey..belki de değil…
buna benzer şeyler düşünüyor.
çıkıyor mu işin içinden? yok!
senin sen olman, benim ben olmam bencede cevap bu.
bazen nedenlerden çok sonuçlara bakmak gerek.
neden, neden? Bu nedenleri neden sorarız kendimize? Bilemeyeceğiz arkadaşlar, belki de sorularımızın gerçek cevaplarını ölümlü insanlar olduğumuz için asla bulamayacağız. Zaten şunun şurasında beynimizin kaçta kaçını kullanabiliyoruz ki !
Ben yeter artık diyorum, kendimize eziyet ediyoruz, fazla bu konularda düşünmemek, fazla derine dalmamak lazım, zira bir vurgun yersek yazık olur bizlere. Geçmiş zamanlarımın bir diliminde benim kafam da hep bu düşüncelere takılırdı, birden çemberimden çıkıverdim, baktım ki elden gidiyorum. Ve gördüm ki tek gerçek cevap ölümden sonraki yaşamda saklıymış. Ben de beklemeye karar verdim. Şimdi rahatım. Ohh, düşünmüyorum artık.
merak etmişimdir.
Acaba dünya yuvarlak mı?
delikanlılığıyla alakadar olduğunu duymuştum.
hepimize hayatımızın bi döneminde yuvarlaklık yapmadı mı sanki? Gemiyle keşfe ne gerek, dünya resmen tekerlek!
böyle miymiş? Yoksa sonradan mı olmuş?
samanyolunun arka sokaklarına itmiş.