Şimdi sana mutsuzluklar kraliçesinin hikayesini anlatacağım. Sessizce,sonuna kadar dinle..Bir zamanlar öylesine, ilişki yaşamış olmak için birisinin elini tutan, gözlerine bakan bir kız varmış. Sonra bu arkadaşlık sona ermiş.Ve kız duygusal boşluklarının zirvesini yaşarken bir yandan da hayatına devam etmeye çalışıyormuş.Çoğu geceler içiyor, çoğu geceler bir yandan da hayatta kalma mücadelesi veriyormuş. Para kazanmak için içmediği gecelerde verdiği özel derslerle hem zamanını dolduruyor hem de bir işe yaradığını kendine kanıtlamak istiyormuş çünkü artık kanıtlayacağı kimsesi yokmuş. Kız bildiğiniz kızlardan değil. Çalışmasa ya da bir işe yaramasa mutlu olabilecek olanlardan değil. Bir baltaya sap olmanın peşinde hep. İşte kız bunların peşindeyken ders verdiği gecelerden birinin onun hayatını külliyen değiştireceğini nasılda bilebilirmiş. Biri yanaşmış yanına. Ne kadar güzel olduğunu, ona aşık olduğunu söylemiş bu kişi. Çocuk bilemezmiş kızın ne kadar duygusal olduğunu ne kadar aşka aç olduğunu ve bunun bir anlık değil hep olduğunu.. Kız çocuktan tanıdıkça çok hoşlanmış ve başlamış ilişkileri.Başlarda her şey çok iyiymiş. Çocuk her sabah mesajlar atıyor ona doyamadığını her şekilde ifade ediyormuş. Çocuğun ilgisi kıskanılacak düzeydeymiş. Kız mutlu çocuk mutluymuş.Kız zamanla çok ama çok aşık olmuş çocuğa. Bir ilişki yaşamanın olgunluğunu bilmediği için sonradan fazlasıyla hatalar yapmış. Yersiz kıskançlıklar yapmış. Çocuk kendine güvenilmediğini düşündüğü için tabiî ki çok kırılmış bunlara. Hem iyi hem kötü anları olmuş her çift gibi. Çocuk bu arada bunlara kırılırken zaten kendi de hatalar yapıyormuş… Kız habersiz hem kıskançlıklarına hem sevgisini göstermeye devam ediyormuş. Sonra bir gün her şey ortaya çıkmış. Bir ilişkide bir tarafın en kırılacağı olay zaten olmuş ve itiraf edilmiş. Bu itiraf bir ok gibi saplanmış kızın kalbine. Hiçbir zaman atlatamayacağını düşünmüş ama bunu da atlatmış kız. Tekrar güvenemez denen durumda bile tekrar güvenmeye başlamış kız. Neden mi? Çocuğu çok seviyormuş da ondan… Biliyormuş ki o bir daha böyle şeyler yapmayacak. buna bütün kalbiyle inanmış… Çocuk pişmanmış, neden bir daha yapsınmış ki bu hatayı?Aradan bir müddet süre geçmiş. Kız işsiz kalmış bir dönem. O verdiği özel derslerde hiçbir şeye yetmez olmuş. Çocuğun dibinde bitivermiş bir süre. Hep onunla vakit geçirmeye çalışmış. Sonuç mu? Çocuk sıkılmış bu durumdan. Kız duygusal, anlatması kolay ama anlaması zor olan bir kız. Ağlamış çok. Çocuk son zamanlarda kızdan elini eteğini çekmiş. Hiç ilgi göstermemeye, kız aramadıkça aramamaya mesaj atmadıkça mesaj atmamaya, görüşmek istememeye başlamış. Kız ölüyormuş aşkından. Diğer kızlar gibide değil. Taktik uygulamıyormuş. Sevgisinin cezasını çekiyor. Birazcık uzak kalabilse diğer hatunlar gibi onunda peşinden koşulacak. Kız ilişkisini doğal yaşamak istiyormuş. Oyunlardan nefret ediyormuş. Sevdiğini sıkmaması gerektiğini de biliyormuş öte yandan. Ona bir hayat alanı bırakması gerektiğini biliyormuş. Kız bu arada yalnızlıktan çok sıkılmış. 4 sene üniversite, 2 sene yalnız dört duvar bir ev. Her kadın bir süre ve yaştan sonra biriyle hayatını birleştirmek ister. Çocuğun doğru insan olduğunu biliyor aslında tek yapması gereken çocuğu rahat bırakması gerektiğini algılayamıyormuş. Ne olmuş peki? Çocuk kendini çekince daha çok üzülmüş kız. Her gece üzülür olmuş. Onu görmediği her an daha çok yakar olmuş canını. Çocuk kıza uzak duruyormuş. Kızın hatasını söyleyelim o zaman: kız fazla sevmiş adamı. Ve karşılığını görmek istemiş. O kız ki hayatında kimseye yapmadığı fedakarlıkları bu adama karşı sergilemiş. Hep koşturmuş hep o mutlu olsun istemiş. Yeter ki o mutlu olsun demiş, kız için bunları isteyen ise yokmuş. Kız dizilerde gördüğü romantik adamlar gibi birini istemiş. En azından ilk aylardaki kadar ilgili bir erkek istemiş hep. Sevgi bunları etkileyecek kadar kötü bir şey miymiş?Çocuk çok mu masummuş? Çocuk hiç oturup düşünmüş mü ben dede hatalar eksikler var diye.. Bunları yapmalıymış aslında ama yapmış mı?Kız şunu da düşünürmüş hep. Dünyada bu kadar sorun varken insanlar çok kötü şeyler yaşarken ve bu kızla çocuk bunları yaşamıyorken sağlıkları sıhhatleri yerindeyken, kolları bacakları akılları sağlamken neden çocuk bu konuyu bu kadar büyütüyor hiç anlamıyormuş? Bu, bu kadar hayati bir meselemiymiş ki aralarının bozuk olmasına sebepmiş? İşte kız iyimser biriymiş.. Ama yorgun da biriymiş…Kız sadece sevgi arıyormuş… Hala da umut ediyormuş ki beklediği ilgiyi görecek çünkü o çocuğu hiç kimse bu mutsuz kraliçe kadar çok sevmeyecekmiş………