Dün burger king‘e gittik. tepsilerin üzerine kağıtlar koyuyorlar ya. üzerinde şu yazıyordu:Menülere Özgürlük!
Burger King müşterilerinin ne istediğini bilen, seçme özgürlüklerini sonuna dek kullanan güçlü kişilikte insanlar olduğunu hepiniz bilirsiniz… işte bunun bir kanıtı daha: Burger King menülerinde dilerseniz içeceğinizi lezzetli ve besleyici bir Milkshake çeşidiyle de değiştirebilirsiniz.
bunun gibi daha bir sürü saçmalık için resme tıklayın. Ama tıklayın. bu heriflerden kurtulamıyoruz, bari daha akıllı olmaya zorlayalım.
yorumlar
o ne biçim bir paragraf. önce solculuk yapıyor, sonra yağ çekiyor, sonra da acaip bir çıkarım yapar gibi yapıp çıkara çıkara milkshake çıkarıyor.Grass & Roots diye bağımsız bir araştırma şirketinin varlığına da inanmıyorum.. “grassroots” bir hareketin halktan gelişini anlatmak için kullanılan bir kelime. bu birşey & birşey isimli şirketler ise isimlerini genelde iki şirketin evliliğinden ya da iki ortağın soyadlarından alıyorlar. grass ve roots isimli iki şirketin ya da insanın birleşme ihtimali nedir?artık alay ettiklerini düşünüyorum. ya da bütün bunlar işini sallayan bir metin yazarın başının altından çıkıyor…
burçlara özgü ürün varmış ama, başağa uygun yokmuş bir tek,.. neyse, soğan halkası burcu olacagıma olmayayım hiçbişi, daha iyi:)
zaten ben hayatımdan bunları çıkaralı çok oldu,.. bir tek milkshake içiyorum,.. muhtemelen böyle hayvanlar kullanıyorlardır hep,.. bas hormonu, bas kimyasal yemi,.. başka ne olsun ki,.. annem, sera şeysi diye kabak aldırmıyor bana,..
dagıldım biraz,..
işin enteresan yanı bu kağıdı tepsiye koyuyorlar. yani yemeğini aldıktan sonra yerken okuma ihtimalin oluyor ve burçlar bölümünde bu gün burcunuza göre şunu bunu yiyebilirsiniz diyor. nasıl yani? aldığımızı geri verip yenisinimi alalım a be güzel kardeşlerim, yemek yenen adama “şunu yiyin bunu yiyin” diye tavsiyemi yapılır.
belki gaza gelir, yedikten sonra bi tane daha alırsın muhabbeti çekiyorlardır.
Abi yaklaşık 3-3.5 ay kadar önce Merter’ deki burger king’de yemek yemiştim.
Orada da bu tepsideki kağıdın aynısı vardı…
Yani yaklaşık 4 aydır Sayı 1.
Bide dikkat edilirse çoğu burçta “bugün falan filan olacak…” gibi şeyler var…
Salakça geldi bana…
o halde koç, dört aydır ev işi yapıyor!! ben de bu arada sevdiklerimle eglenceli vakit geçirdim hep başak olarak! çatla da patla!
müşterilerinin ne istediğini bilen, seçme özgürlüklerini sonuna dek kullanan güçlü kişilikte insanlar olduğunu söylemiş, sonrada dayamış burçlara sen bunu seversin, bundan ye diye..
Dediğine göre 1954 kurulmuş Mc’de 1940’da. E şimdi bunlar zaten herşeyleriyle birbirinin takliti.. İkisinde de var bu tepsi altı gazetesi. Bu durumda tonlarca beynin tepsi altına reklam yapalım’dan çıkartabildiği sonuç bu. Yani 400-500bin $‘ı verip köfte satmak insanı aptal yapıyor. En azından şunu koyun beaa.
şu pek bi güzelmiş. olaya bakın: “McDonald’s’ın kendi çalışanları için Chicago’da bir Hamburger Üniversitesi var. Bu Üniversiteden bugüne kadar yüzden fazla Türk genci mezun olmuştur.” yakında burada da açılırsa şaşmamak lazım.
ama daha da güzeli var, bakın paspas nasıl yapılır öğrenelim: “Yerler paspas yapılırken önden arkaya, paspas yapılan yere basılmamak kaydıyla yapılır.“
Tuz ise şöyle atılır: “Yiyeceklere tuz konulurken tuzlama şekli önden arkaya ve sağdan sola olmalıdır.“
mcdonalds’taki bilgilere bayildim 🙂
bi ara da yemek yerken bas garsonlar yaniza sokulup “sole sole bi anket var doldurur musunuz?” turunden abuk sorular sorarlardi, “suAndayimehyioUm” gibi bir bogurtuyle ozrumu beyan ettim, sonra merak edip anketi istedim… Verdiler, o anda kizip gaza geldim, verip veristirdim soylesiniz boylesiniz somurucusunuz, pisliksiniz, sagliksizsiniz, o gunden de bi da tukurdugumu yalamamak icin gitmiyorum, gidemiyorum.
sonuçta kendini okutmayı başaran mantıksız bir kağıt parçası…okurken farketmiyorsun ben ne yapıyorum diye,kızarmış elmalı tart mı yesem acaba diye düşünüyorsun…
Biliyorum, ya benden sonra gelen önüme geçer, ya çok beklerim ya da tartışırım garsonlarıyla…Özgürlükmüş! o aptal promosyonlarından birinde, bir et ve bir tavuk vermemişlerdi, ya iki et ya da iki tavuk almam gerekiyormuş, hiçbirini almadım tabii:Ben özgürüm!Peh..
bu hikaye sanırım burger king’in “have it your way” adlı kampanyasının türkçeleştirilmiş şekli.Bu kadar salakça değil aslında. haveityourway.com sitesinden göz atabilirsiniz.Asıl bu kampanyanın televizyonlarda cubicle hayatı örnekleyen dilbert tadında bir reklam serisi var ki. “Ulan maymun ettiniz birde ta.ak mı geçiyorsunuz” diye sormadan edemezsiniz.