Milyonlarca kirpi uykuya dalmış gözlerimde, soğuk bir gün başlıyor olmalı, kımıldanıyorlar ağır ağır…
Kulaklarıma bulutlar doldurmuştum, düşmüşler gökyüzüne. Bu ne gürültü be… Ay sıvışıp kaçmış, güneş davetsiz misafir, kahvaltı hazırlamış bana; bir tabak deniz suyu,bir fincan sıcak gökyüzü yanında.
Bu resmi bitirmek gerek bu gün. Fırçamı toprağa batırdım, bomboş tarlalar çizdim. Şaraba batırdım, çiçekler açtı tarlalarda. Suya daldırdım, kendimi çizdim, boş bir kadehi doldurdu bedenim. Sonra çiçekleri toplayıp kadehin içine yerleştirdim.
Akşam oluyor. Benim ellerim çizmekten, güneşin yüzü sıkıntıdan morarmış olmalı, sokuyor giderayak parmaklarını gözüme..
O sırada telefon bağırıyor, akşam yemeğine hazırlanmalısın diye. Kulaklarımda Living Dead Girl sallanıyor, dudaklarımda en kırmızı kelimeler, burnumda çevremdeki insanlar,ki, ucuz parfüm gibiler.
Akşam yemeğimde; silahlar ve güller…
yorumlar
köpüklü olacak gökyüzüde azcık bulutlu. gokyuzun de tek bi bulut olmasa nasıl kuracak cocuklar hayallerini.
evet, silahlar ve guller.
welcome to the Jungle
Ay cok gusel yazmisiniz, kiskandim billa. Ozellikle kulak-burun-bogaz-parmak-dudak-yuz-goz kisimlarina hayran oldum. O ne siirsellik, o ne imgelem gucu… Hele o final, silahlar ve guller, yani bu kadar mi iyi anlatilir. Lutfen bize cizdiklerinizi de gonderin.
Pek bir zekisiniz.Çatallı diliniz, kinayeli zehiriniz 🙂
acımadı kiii acımadi kiii
tihihihihi