Bir melek dua eder.Kelimeler arınır nefesinde.Geçmiş, günden korkar.Melek dua eder.Aminler dolanır dilime.Utangaç sevinçler peydahlanır tenimin kurak iklimde.Ve karanlıklar çökmüş gözleri her kapandığında teninin kokusundan sızar ölüm.Duyumsarım, mırıldanırım” Yumma gözlerini melek hep bak ! Öldürme beni ! Karanlıklara gömme ! “Melek dua eder.Melodiler gezinir köy koruyucuları gibi, unuttuğum sevginin dağlarında.Ruhum beklenmedik bir şekilde terk eder beni.Onun avuçlarının içinde uykuya dalar.Bir et yığını gibi kalırım karşısında.Titrerim.Dualarında bana da yer var mı, soruları mıh gibi çakılır beynimin betonuna.Dua eder melek.Eski bir prenses masalında umutsuz, çaresiz köylü gibi kesilirim karşında.Nasırlarımı jiletle kazıyıp temiz bir el ile el ederim dualarına.Akan göz yaşlarımın kimliği acı mıdır sevinç midir bilemem.Merakta etmem.Dua eder o.İyilik çöreklenir içime.Sesi eşsiz.” Hiç susma ! “.Saçlarına dolanır bakışlarım.Parçalara bölünür.Bir melek dua eder.Benzersiz. Tarifsiz.