İçim acıyor hemde çok, bu gelip gitmeler beni yok ediyor. Farkında değilmisin? Ne kadar çok gelip gidiyoruz, hem normalde herşey yolunda gitsin, hemde biz bağlılığımız, aşkımız devam etsin, nasıl olacaksa? Komik ve acıklı işte trajikomik dedikleri şey bu, içinden çıkılamayan durumumuzu açıklayan şey, ve zaten senin yaklaşımında bu ama seni kınamıyorum, başka ne yapabiliriz ki, gülmek eğlenceli hale getirmek lazım olayları.İçim acıyor hemde çok, öyle kaçarcasına gitmeler, tek kelime bile edememek, içimde çığlık çığlığa sana seslenmek isteyen beni susturan ben ki genelde susturmam söyleyeceklerimi hep söylerim sonuçları ne olursa olsun, ama yapamıyorum sana sitem edemiyorum, soramıyorum bugün olmadı ne zaman konuşacağız diyemiyorum, sessizliğin içinde bağır çağır içim, hiç susmayan bir ben var içimde, senin korkuların gerçekleşecek belkide ben kendi kendimi sensizliğe ikna edeceğim bu gidişle, soru sormadan, hep geriye atılan cümlelerle daha ne kadar yaşayabilirim.Hayatımı çekilmez hale getiriyorum kendi kendime yapıyorum, sen yokken daha mı mutluydum yoksa, bilmezken seni daha mı huzurluydum? Huzursuzum, mutsuzum, sen yokken gözyaşlarım durduk yerde akıyor, senin yanında da ağlamak istiyorum tüm duygularımı bağır çağır sana anlatmak, ama birşey beni tutuyor, ağlayamıyorum, sessizlik kaplıyor içimi, sıcak bir huzur , o an tek rahatsız eden bu anın geçici olduğunu bilmek zamanın dolacağını bilmek..İşte belkide o yüzden sarhoş olmak istiyorum, belki o zaman herşey su yüzüne çıkacak içimde tüm birikenler, sitemler, beklentiler, beklenmeyenler, olması istenenler, ama olamayanlar. Korkağız ikimizde hemde çok korkağız, kendimiz için değil başkaları için yaşıyoruz, ne sen bir adım atıyorsun nede ben, evet adım atıyoruz geriye doğru, uzaklaşmak adına atılan kısa ve ürkek adımlar, bir cesaret tekrar yaklaşıyoruz birbirimize kısa bir an, sonra gerisin geriye büyük bir adım daha, öyle büyük oluyorki bu geri adım biran daha da uzağa gideceğimizi sanıyoruz, arkamızı dönüyoruz arkamızda kalanlarla yüzyüze geliyoruz, onlara doğru atılmak belkide sarılmak onlara tutunmak istiyoruz, elimizi uzattığımız anda sanki bir acı hissetmiş gibi geri çekiyoruz elimizi, biran hafifçe başımızı çevirip birbirimize bakıyoruz, uzak ama sıcak bir bakış, herşeye değer diyoruz, bu sefer yan duruyoruz, kimseye sırt çevirmeden, bu işte diyoruz ortadayız tam ortada kimseye sırt çevirmedik ve herkes mutlu bizler ise az mutlu…Bu çözüm değil ki?Sessiz kalacağım diyorsun, sessiz kalmak herşeyi yoluna koymayacak sende biliyorsun, tamamen kestirip atmalısın, bir kangren olmadan seni tamamen zehirlemeden kurtulmalısın benden, gerçi kesip atsanda hep ordaymışcasına hissedeceksin, olmayan uzuvların ağrıdığını iddia edermiş hastalar, belkide sende öyle olacaksın, benim yokluğum daha çok acı verecek.Yok olmak, yok etmek çok zor biliyorum, çok denedik değilmi? Kaç kere bu son dedik, daha en başından olmaması gerektiğini biliyorduk. Herşey senin yüzünden oldu demek istiyorum sana, ama diyemiyorum, senin kadar bende suçluyum, belki de daha fazla.