Acısıyla tatlısıyla bir savaş daha geride kaldı.

TV’lerden izlediğimiz, Hürriyet’ten takip ettiğimiz kadarıyla, gayet temiz, hızlı ve efektif bi savaş oldu; Ortadoğu’ya kısmi de olsa bi ferahlık geldi. Ne diyelim, darısı Suriye’nin, İran’ın, Lübnan’ın, Suudiler’in falan başına.

Türkiye de bu savaş vesilesiyle ne kadar sağlam ve kararlı bi ülke olduğunu cümle aleme bi kez daha kanıtladı. Göğsümüz kabardı; bayrağımız balkonlarda dalgalandı.

Şaka bi yana bu savaşın en acı tarafı, Irak’taki müze ve kütüphanelerde bulunan eserlerin, parçaların yağmalanması-yakılması oldu. Bu tabii insanların falan ölmesinden daha acı ve korkunç bişey. Çocuk doğur(t)ursun ama bu yananları geri getiremezsin.

Vakti zamanında bu dokümanlardan özellikle Osmanlı-Türk kültürü ve tarihiyle ilgili olanlarının kopyasını almayan idarecilere lanet olsun. Umarım mezarları kaybolur, çocuklarının ihanetine uğrarlar. Umarım kötü bi rüya görerek ölürler ve zamanın sonuna kadar bu rüyanın içinde kalırlar.