Brian Helgeland‘ın (yönettiği filmler de var, A Knight’s Tale, Payback) senaryosunu yazdığı ve Tony Scott’ın (Enemy of the State, Top Gun, Beverly Hills Cop II, True Romance, Spy Game) mükemmel yönetip, kurguladığı çok iyi bir macera-gerilim filmi Man On Fire.

Denzel Washington‘ın (American Gangster, Philadelphia, Remember the Titans) -bence Training Day‘den sonra performansını ikinci sıraya koyduğum- eski kontra-terörist timi görevlisi, “the artist of death – ölüm sanatçısı” John Creasy‘yi canlandırdığı filmde, yan rollerde Christopher Walken (Man of the Year, Last Man Standing), Dakota Fanning (War of the Worlds) ve Marc Anthony bulunmakta.

Asker iken yaptığı şeylerden gurur duymayan ve eskiden Tanrı’ya bağlı olup şimdi “kaybolmuş koyun” haline gelen ölüm makinesi Creasy herşeyden sıkılmışken, Meksika’da çok hızlı artan fidye için kaçırma olaylarından dolayı kızlarının güvenliğini isteyen Ramos ailesinin küçük kızı Pita Ramos’a bodyguardlık yapmaya başlaması, bunun sonucunda da hayatının geri kalanına anlam kazandırmaya başladığını düşünmesinin anlatıldığı filmde, maceranın dozunu çok iyi ayarlayan yönetmen, kullandığı filtrelerden kurgusuna kadar her detayıyla özel ilgilenmiş gibi duruyor.

Pita kaçırıldığında ağır yaralı halde kalan Creasy, kendini toplayıp Pita’yı kaçıranları öldürerek kendi “masterpiece”ini oluşturacaktır.Geri kalanı için filmi izleyin.