Yirmi dakikada da nasıl yazacaksam artık…Yazan ve yöneten Gus Van Sant. Film, Last Days. Yıl, 2005Odasının duvarının birini hala Nirvana’ya adayan var mı? Bu filmi izlerseniz, hücrelerinizin sıkıntıdan nasıl birbirlerine daldıklarına şahit olabilirsiniz. Ama ola ki sabrederseniz, Kurt Cobain’in son birkaç gününü –her ne kadar onun pek de umurunda olmasa da- onunla yaşamış olacaksınız. Nasıl? Böyle bir riske girer misiniz?Benim gıgıvl dediğim arama motoruna geçende yazdığım birkaç kelime beni bu filme ulaştırdı. Ondan önce…Otobüsteydim. Kırmızı ışık sıkışıklığı. (son sekiz dakika). Bir yavrular yavrusu kedicik, kaldırımla aynı renkte, annesinin, arabalardan oluşan balçığının ardına olduğunu düşünerek büyük ihtimal, benim olduğum yöne doğru bir miyav attı. Sanırım o soğuk kalplı otobüste bu derin çığlığın tek farkında olan bendim. Tek bir miyav benim işimi bitirir genelde. Siz ne yapardınız, bilmiyorum ama o enik yola doğru emin adımlarla ölüme giderken… ben de bir halt yapamadım. Ama boynumu uzattım. İnsanlığım o kadar mı lan dedim kendime ama kırmızı çoktan yeşile dönmüştü. Gidiyorduk yani. Kedi de gidiyordu. Ben bakıyordum. (son bir dakika) ve kedi yok oldu. Evet tama anlamıyla silindi. Yola baktım arkadaki arabanın arka camı aralığından, bir ‘cılk’ izi aradım. Ama yoktu. Kedi aramızdan adeta isa gibi ayrılmıştı.Sonra isa dedim. Tekrar dedim. İnanmadım söylediğime. (son saniyeler artık)Sonra bilgisayarı açtım…Gıgıvl’a Nirvana, film yazdım.Çünkü duymuştum geçenlerde, geçen yaz, bir film yapacaklarmış da, rolling stones röportajları ve birkaç görüntüyle destekleyeceklermiş de, falan da filan da…Yok öyle bir şey bulamadım, yani belki de daha hazırlayamadılar ama bu filme rastladım aranırken işte. SON GÜNLER.Süre doldu.ama otobüs gene de kaçtı.