Lakerda aslen torik balığından yapılmalıdır ama kolayınıza gelmesi bakımından şu anda bol olan palamut balığından da yapılabilir. En hasından lakerda yapmak ustaların uzun yıllar edindikleri deneyime bağlıdır. Yani her isteyen lakerda yapayım diye işe girişirse emin olun ilk denemelerde beceremez. Lakerda da esas olan soğuk deniz balığı kullanmaktır. Yani eti sert, sıkı ve diri olacak. Öncelikle balıkları iyice yıkayıp karınlarındaki kanı tamamen temizleyin, birkaç saat suda bırakın kanlarını salsın, sonra sudan çıkarıp süzülmeye bırakın. Resimdeki gibi takoz tabir edilen parçalara bölünecek, kemiğinin içindeki ilik, kan ve sinirleri iyice temizlenecek ki eti acılaşmasın. Kullanılacak tuz asla sofra tuzu olmayacak iri çekilmiş kaya tuzu yada kalın deniz tuzu olacak ve orantısı öyle ayarlanacakki olana kadar takozlar bozulmasın ve olduktan sonra tatlı su ile yıkanmadan yenilebilsin. Böylelikle ilik, kan ve sinirleri iyice temizlenen balıklar ayarında tuza bulanarak kesik tarafları yukarı bakacak şekilde sıkıca bir kaba dizilecek, üstlerini örtecek gibi bir kapak konulup bu kapağın üzerine bir ağırlık bırakılacak. Buzdolabında saklanacak. Bu sayede baskıya uğrayan takozlar kanlarını iyice salacaklar. Birkaç gün kabın dibinde biriken kan ve su dökülerek kuru kalması sağlanacak. Yaklaşık 15 gün sonra takozlardan birini alıp, derisini keskin bir bıçak yardımıyla sıyırıp, kemik ve kılçıklarından arındırıp, zevkinize göre ince yada kalın porsiyonlar halinde dilimleyip, beyaz bir yabağa koyup, üzerine sızma zeytinyağ gezdirip, 1 duble aslan sütü ile midenize indirip kendi yaptığını lakerda ile övünmeniz elinizde.Ama yok ben bu kadar uğraşmayayım yok mu bunun kolay yolu diyorsanız bir kolay yolu var.Balığı dilimleyin kan ilik ve sinirini aynı yöntemle temizleyin cam kavanoza üstüste dizin su doldurup buzdolabına koyun. Ertesi gün suyun kanlandığını göreceksiniz, suyunu değiştirip tekrar dolaba koyun. Bir hafta kadar bu işleme devam edip sonra 1 litre suya 100 gram tuz hesabıyla tuzlu su hazırlayıp dilimleri kavanoza dizerek buzdolabına koyun 5-6 gün sonra afiyetle yeyin.Her iki yöntemde de balık etinin yumuşak diri, tuzsuz, esas lezzetinde, açık renk, kokusuz olması durumunda bu işi başarmış sayılırsınız.
yorumlar
kop!!! bravo, lakerdayla ilgili birşeyler arıyordum sağol:))
Çiğ balıkmı ı ıh.Sağol ben almayayım.Ama güzel yazılmış doğrusu.
kop yalnız bir konu var onu sana sorayım, akıl danışayım bakayım..bu palamut balığının dondurulmuş olanı satılıyor Antalya’ da, İstanbul’ dan öyle geliyor…bu durumda donmuş ve çözülmüş balık oluyor, bundan lakerda yapılır mı?
cık, donuk ve bayat balıktan olmaz,
bayat değil de, palamut Antalya’ da (akdenizde)çıkmadığından İstanbul’ dan, karadenizden gelenleri satın alabiliyoruz, yani dün tutup bugün Antalya’ ya yollamış olsalar da olmuyor mu?bir de peki palamut harici başka hangi balıktan olur?İzmir’ de palamut oluyor mu? Sen hangi balık türünü tercih ediyorsun? (eğer oturup uğraşacak vaktin oluyorsa)not: kop, ben lakerda yapmaya bu kış neredeyse yeminler ettim, çok seviyorum, muhakkak denemek istiyorum, o yüzden bu kadar soru, kusura bakma…
🙁 herkes çok beğeniyor ama ben yiyemiyorum. bi gariplik oluyo. sushi dede öyle.
mak, yazıda tüm sorularına cevap var be kardeş, yazdırtma bana tekrar, zaten anestezi oldum
– suphi dede n’aber napiyorsun?- iyi evladım sagol da ismim suphi degil sushi..- hee, iyi..gorusuruz sushi dede o zaman..
ya gönderirken fak etmiştim aslında ama düzeltmeye üşendim doğrusu:) ya niye dalga geçiyosun arrogante. üzülürüm:( suphi yazmadım bikere yaaaaaaa:( ay gülekten yaş geldi gözümden. burda bunaldım yalnızlıktan zaten. ben bundan sonra hep yanlış yazıcam. sende hep düzelt olur mu?
on yıl oldu herhâl lakerda işine sıvanmayalı. büyükbabam yapardı. yıllarca izlemişliğimden ben de hayli zaman rakı mezesi olarak hazırladım. birbuçuk iki ay sürüyor kıvama gelmesi.istanbul’da hayli bulunurmuş ihtiyarın gençliğinde torik, sırf bunun için manisa’dan gidip gelişleri de olurmuş böyle keyifpezevenklerinin. torik olmazsa sivri yahut zindandelen apartıyorlarmış. anlatırdı böyle şeyler.palamut başka bir soy. neyse kopanisti kardeşim iştah kabarttı ya ben de esnaf işi palamut imâline eklembacaklanayım. en azından deneyeceklere gaz olsun:)palamutcazın anlatıldığı üzre baş ve kuyruğu ayrılır, yüzgeçler alınır, üç parmaklık dilimlenir, iliği kürdan ile temizlenir. sıcak suda bir dakika tutulup en az beş altı saat süzülür. plastik veya emaye kaba istiflemek iyi olur. öyle bir sıra dilimler dizilip üzeri tuz emmeyinceye kadar örtülür, en üste kadar gelinir. en üste de tuz yedirilip yuvarlak bir tahta ve üzerine temizlenmiş taş ile baskı oluşturulur (metal olmaaaz). dizili dilimlerin üç parmak üstüne çıkacak kadar su eklenir ve ağazı temiz bezle kapanır. her gün bez açılır, tahta kaşık ve sargıbezi yardımıyla yağı alınır. (torik ve türlerinde bu haşlama işlemi yapılmadığından yağ alma üç günde bir tekrarlanıyor.) bir hafta on gün sonra lakerda hazırdır. lakerdanızın rengi pembe beyaz ve tuz çekmez halde ise işlem bitmiş oluyor. genelde de mezecilerin bizlere kakaladıkları bu şekilde yapılanlardan. ama tadı zerre benzemiyor torikten yapılana.ha, kellesinden çorba, kuyruğundan da ızgara, buğulama, pilaki işinde sebepleniniz.neyse, coştum bu başlığı görünce dibine yamanayım dedim 🙂
gülekten yaş mı geldi peripetty :)) beni de güldürdünüz yaa :))
kopanisti ben sana izmir’ de de palamut taze tutulmuyordur, siz nasıl hallediyorsunuz diye sormuştum, olabilir yanıtlamak istememiş olabilirsin…benbey,çok sağol yazdıkların iy oldu
mak ben yannış annadım heralde, taze tutulmuyor tabi, ama olabildiğince taze ulaşıyor izmire, beni anladığını biliyorum, benbey’in tarifini mutlaka dene çok başarılı sonuç alacaksın,
sağol kop, yani 1 gün sonra da ulaşsa İzmir’ e, yapılabiliyor değil mi? ben bunu merak etmiştim özellikle…onun için ısrarla sordum sanırım kusura bakma:)bu arada benbey’ in kellesinden çorba vs. bilgilerine teşekkür ettim, :))
evet ama 5-6 günnük olunca et yumuşar kanı iyice çeker ve çok berbat olur,hiç yapma daha iyi çöpe atarsın çünkü
peki