Büyük şirketlerin ortaklaşma örnekleri ama küçük bireysel işletmelerde…Arkadaşlar herkez bi yerlerden bir şekilde para kazanmak istiyor. Ve bu türkiyede baya zor bir iş gibi gelebilir insanlara. Halkalı sirkeci tren hattında bir adamla karşılaştım. Adam küçücük limon sıkacağı gibi birşey satıyordu. Limona batırıp çeviriyor ve her çevirişinde limon suyu geliyor aparattan. Pratik ve kullanışlı bir şey. Adam sadece o vagonda durduğu süre bir durak boyunca 4 tane sattı. Gittim bir tanede ben aldım. Almamın nedeni kullanmak değildi sadece işin nasıl yürüdüğünü öğrenmek istedim. Küçük sermayelerle yapılan işler her zaman igimi çekmiştir. Adamla biraz sohbet ettik, bir de bizim oralı çıkınca baya sardı muhabbet. Sonra asıl cevapları öğrenmeye başladım…

Adam sattığı ürünü sadece 50 krş a alıyormuş ve sattığı fiyat 1 tl, yani % 100 kar. hesap bu kadar değil. günde kaç tane satıyorsun dedim. değişiyor bazen 100 tane falan sattığımız oluyor dedi.O zaman şöyle küçük bir hesap yapalım… Bu adam ürünü 1 tl den satıyor. Ve her vagonda wn az 3 tane sattığını farzedelim. 2 durak arası mesafe en fazla 10 dk dersek. Adamın 10 dakikası 3 tl oluyor. Yani bu adamın saatlik çalışması 18 tl – 9 = 9 tl. günde 8 saat çalışırsa günlük ücreti 8 x 9 = 72 ytl ediyor. Ayda 6 gün izin kullanıp çalışmaya devam ederse 72 x 24 = 1728 tl aylık maaşlı bir işe sahip oluyor. Hiç fena değil.E şimdi diyeceksinizki bu adamın bu ürünü her gün bu kadar satması mümkünmü yada satamazsa zararmı yapıyor. Adam bana bunu şöyle açıkladı.” Abim biz 2 odalı bi evde 4 kişi kalıyoruz, herkes bu işi yapıyor. Japon yapıştırıcısı, mızıka, tükenmez kalem, limon sıkacağı gibi şeyleri alıp burda satıyoruz. Bazen ben kalem satıyorum bazende japon yapıştırıcısı. Akşamda eve gidince paraları toplayıp paylaştırıyoruz. Hem hepimiz para kazanmış oluyoruz hemde iş yapamayan arkadaşlarımıza destek oluyoruz.”

Şimdi size bir açıklama yapayım. Benim konuştuğum bu adam 2 yıllık işletme mezunu. ve aynı andada açık öğretime devam ediyor. Neden bu işi yapıyorsun git bi muhasebecide çalışsana dedim. Bana “muhasebecide bu kadar para alamam, hem bu kendi işim kimsenin ağız kokusunuda çekmiyorum. Açık öğretimi bitirip askere gidicem geldiğimde farklı planlarım var o yüzden biraz para biriktirmeye ihtiyacım var. Arkadaşlarla bir toptancıda tanıştım arada bir denk gelince konuşurduk, öğrencilik hayatım bitince onların yanına yerleştim. pek güzel ve rahat bir hayat diyemem ama malüm bu devirde para demek adamdan sayılmak demek.Şimdi düşünelim bir seyyar satıcı ayda 1728 tl kazanıyor. Peki ya memur… Midyeciler, seyyar cd yada eskilerdeki kasetçiler, şimdi hiç bir yerde göremediğimiz seyyar manavlar, mahallelere dönme dolap getirenler… Bunlar en büyük şirketler kadar potansiyele ve ticaret zekasına sahip insanlar. Her ne kadar onları arada bir sosyal sütatünün alt kısımlarında sansakta onlar bizden çok kazanıyor olabilirler. Unutmayın “Koç” ta işe peynirlerden kurt ayıklayarak, çatılardan alınan kiremitleri satarak bu hale geldi. Hiç kimse oturduğu yerden yada okuduğu okuldan kolay kolay zengin olamaz. En önemli unsur ticaret zekası ve çaba…Zeka sermaye çaba = kar

buyrun burdan az sermayeli yada sermayesiz işler ile ilgili bilgi bulabilirsiniz.Bir örnekte buyrun burda