Sevgili kopican…Ben kendimi bildim bileli aile ve sülale ve hatta memleketteki arkadaşlarım da dahil bana hep “maridudu” derler. Bu takma isim bana annemden yadigâr kaldı ve ben iyiden iyiye benimsedim bu ismi. Sonra bir gün msnde annemle sohbet ederken annem sordu ki bana “neden takma isim olarak maridudu’yu kullanmıyorsun?”. “Vallahi anne hiç aklıma gelmedi, ama ben bu sevgili günlük nickini msne yakıştığını düşündüğüm için yazdım. Sanki ben herkesin günlüğüymüşüm de, yazsınlar bana bende güya sevgili günlük olarak onlara cevap vereyim, sevinsinler garipler.. Ama bu maridudu herzaman benim ismim olacak tıpkı kimlikteki resmi ismim gibi” falan filan dedim. Neyse… Hem annem hem sütkardeşim olan bu yüce varlığın isteğini yerine getirmemek ayıpların en büyüğü olacaktı. O günden sonra msndeki “kişisel bir ileti girin” yazan yere maridudu yazdım… Sonra msnde online insanlar bana bu “maridudu nedir, kimdir” diye sordular, bende gerekli açıklamayı yaptım onlara. Dedim ki, böyle böyle… Aradan birkaç hafta geçti ki, bir baktım hafifte bir yazı var mari dudu diye. Aha sı.tık! Dedim… Bu nasıl bir kader tanrım! Neyse efenim yazınızı zevk ile okudum ancak gıcık oldum size. Dedim ki kendi kendime “kullanamayacağım ben bu maridudu ismini, telif falan ister benden şimdi”. Ya da “kıskandı” falan der bana. Sonunda 40(yaşında değilim) yıllık adımdan(takma) vazgeçtim… En azından sanal alemde kullanmama kararı aldım. Ama yine de “maridudu sanal alemde de ne güzel olurdu” diye de düşünmedim değil hani. Ama artık benim için bir hayaldi bu. Sonra sosyomat üyesi bir arkadaşımdan davet geldi bana. expresyon isminide çok sevdiğim ve benimsediğim için yine aynı adla kayıt olmayı terci ettim. Ama o ne! “expresyon zaten var” dedi bana sosyomat. Hasssss…ta etme beni! Dedim… Vallahi bak! Dedi. Vallahi baktım. Varmış. Fakat kişi hakkında tek bilgi bulamadım. Neyse üstelemenin anlamı olmadığını da anlayınca, başka isimler denemeye başladım istemeye istemeye… sosyomat bu isteksizliğimi anlamamış olacak ki, o isimleri de kabul etmedi “bizde var zaten bunlardan” gibi bir şey söyledi bana. Peki deyip, içimde hep gizli kalmış olan, beni bir bakıma ben yapan maridudu ismini(ismimi) yazdım gerekli yere. sosyomatla aramızda duygusal bir bağ vardı sanki tereddüt etmeden kabul etti. Ama ben mutlu değildim. Hep seni düşünüyordum. Bir an olsun çıkmadın aklımdan. “Ne derki şimdi bana?” gibi sorular sordum kendime. Cevabını bulamayınca sana yazmaya, derdimi anlatmaya karar verdim. Ama korkum hala devam ediyordu “kopican hadi bana derse ki, kanıtla bakayım maridudu olduğunu!” Offf… Düşündüm düşündüm düşündüm… Ve sonunda buldum! Eğer dedim kopican kanıtlamamı istese, ona msn ileti geçmişindeki maridudu hakkında konuşulan yazıları yollayabilirim. Hem de tarih, onun yazısı çıkmadan önceki tarih. Artık mutluydum, “Hehehehe” gibi bir ses çıkardım. İşte kopican, böyleyken böyle. Şimdi sosyomatta maridudu diye biri var haberin ola. İstersen 40(yaşında değilim) yıllık maridudu olduğumu sana kanıtlayabilirim…Not: Vay be! Yarım saatten az sürede yazdım bu yazıyı. Ama inan yılların birikmişliği, emeği, insanların “maridudu” demekten dilinde tüy bitmişliği var. Samimiyetimden bu şekilde yazdım, umarım kızmamışsındır 🙂