Dallas ı seyrediyor, aklımın idrak ettiği her fikri anayasa olarak kabul ediyordum, Lucy 15 Yaşında öpüşmüştü..15 Yaşımı doldurmama 2 ay kalmıştı, öpecek birini bulmalı, kendi gözümde aklıma koyduğumu yapan biri olarak, yükselmeliydim.. Babamın teyzesinin oğlu geldi aklıma, telefon açtım, kızma birader oynamaya çağırdım, ”akşam hava kötü, bizde kalırsın” dedim..Kuzu kuzu geldi..Sabah ın beşini bekledim. Annem ”en tatlı uyku sabahın beşidir” derdi. Gizlice girdim odaya, eğildim üzerine doğru, annem haklıydı, gülümser gibi uyuyordu, kocaman açtım ağzımı, dudaklarını dudaklarımın arasına aldım, çiğnemeye başladım, tam o sırada arkamdan bir ses ”Kızım ne yapıyorsun” dedi, zavallı çocuk dudaklarının acısından garip sesler çıkarıyordu, babam belimden tutmuş çekiştiriyordu. O kadar hazırlamıştım ki kendimi, hiçbir kuvvet beni ondan ayıramazdı. Sonra boğuşma bitti, önce ona kızdı, azarladı, sonra üzerinden aldı beni. Bir müddet görüşmedik, bir daha hiç öpüşmedik..Şimdi ne zaman görsem yüzüm kızarır, kekelerim, O ise hala güler.(Ben de Galanthus a hazırladım, bu yazıyı)