KIYAFETLERİM”Hissettiklerim, sana verdiğim tepki, hayatına değil. Seçtiğin hayatı illa birilerinden saklama çabanadır” dedi. Doğru söylüyordu. Aslında hiçte istemediğim pantolonu ve gömleği sırf yaşamımı saklasın diye giyiyordum. Oysa arkadaşım “insan nasıl yaşadığını saklamak zorunda mı? Neyi istersen onu giy. Asıl o zaman kendini saklarsın dürüstçe” demişti hiddetli tartışmamızın sonunda. Çok kızmıştı, gözlerinden kan çıkacaktı neredeyse. Bende memnun değildim giydiklerimden ama öyle giymem “gerekiyormuş” olduğundan giyiyordum. “Aptal değilim ben. Anlıyorum bunların içinde mutlu olmadığını. Ama sen inatla mutlu olduğunu göstermeye çalışıyorsun yalan bir gülümsemeyle” dedi konuşmasının bir yerinde. Bedenimden ayrılıp arkadan kendime baktım. Gerçekten çok kötü görünüyordum. İstediğim bu değildi.Sustum. Sadece dinliyordum ve korkuyordum. Kıyafet bu kadar korkutur mu bir insanı? Beni korkutuyor. Hergün gömleğimin renginden, ayakkabımın şekline kadar “acaba” demeden duramıyorum. Çünkü gerçekten istediklerimi giyersem yargılanacağımı biliyorum. “Kimse kimsenin ahlak bekçiliğini yapamaz. Kimse kimsenin kıyafetine karışamaz ve bunun için yargılayamaz. Hem yargılayan yada yadırgayan olursa zaten senin arkadaşın değildir o. Öylesine bir insandır hayatında boşverirsin gider. Üzülmezsin” dedi. Evet insan düşününce “öyle” diyor ama sadece düşününce. İş uygulamaya geçince olmuyor. Dile kolay olduğu gibi hayata da da kolay gelmiyor bu düşünce.İçim ürperiyor düşününce yaptığımı. Nasıl gezerim diye düşünüyorum. Aslında çok daha kafa yorulacak kıyafetlerle gezenler var. Bana sıra gelene kadar çok sular akar köprünün altından bunu biliyorum. “Yaptığın ve düşündüklerin saçmalıktan başka bişi değil. Bu kadar sıkılmanın nedeni nedir anlıyamıyorum. Onca zamandır tanıyorum seni. Birkez olsun sevdiğin, mutlu olduğun bir kıyafeti giydiğini görmedim. Nasıl belli yüzünden sıkıldığın o pantolonun içinde” dedi baştan aşağı süzerek.Yapamam.Yapamam.Yapamam. Ne kadar saçmalık olduğunu, insanların bir iki kere konuştuktan sonra boşvereceklerini bildiğim halde yapamam. Kahrolası toplum düşüncesini beynimin içinden silmediğim, atmadığım,parçalamadığım sürece asla yapamam.