ben arkadaşlarıma dahi kitap veremiyorum, kime ne zaman kitap verdiğimin notlarını alıyorum, böyle bir şeyi yapamam ki, ha hediye et desin edeyim fekaat aynı gün kendime ya da ona yenisini alır öyle ederim. kitap ödünç vermeye dair sorunlarım var.
bi arkadaşım uzun yıllar önce bendeki enteresan bi kitabı okumak için istemişti piyasada bulunmayan bi kitaptı, verdim tabi. geçenlerde bir mevzu hakkında konuşurken şöyle bir kitap vardı o adaları falan çok güzel anlatıyordu bi yabancı kitabında dedim, aaa evet bende var o kitaptan dedi.
al işte. nasıl verir insan kitaplarını.kuzenime vermiştim bir kitap, sonra unutmuşum. kitaplığına bakarken aa benim kitabım dedim. hayır dedi, benim amcamın ona hediye ettiğini iddia etti, kapağını açınca içinde daha önceden kurşun kalemle adımı yazmışım, onu silip kendi adını yazmış. gözlerimle gördüm. hah işte, verir miyim bi daha kitap falan.vedat özdemiroğlu, kolleksiyoncu’yu arıyormuş. ben de tesadüfen o kitabı böyle köhne bir kitapçıda bulup almıştım. çok düşündüm göndermeyi ama gönderemedim, kitapçıda bi tane daha görseydim, gönderirdim, bulmuştur di mi. kesin bulmuştur.hassas bir mevzu ki
bir gün iyi bir kitap arşivi olan bir adam bir arkadaşına kütüphanesini gezdiriyormuş.arkadaşı hayranlıkla bakıp kitaplara birini ödünç istemiş. bizim arşivci aynen şöyle demiş: asla olmaz, ben bu kütüphaneye nasıl sahip oldum sanıyorsun:))aklıma geldi şimdi
geçen sene 2 yüz küsür kitap okudum 50 si kütüphaneden 150 si arkadaşlarımdan.10, 15 tane de ben almışımdır. Zaten yurtta kaldığımız için kitap sahibinden çok da uzaklaşmıyordu ama yine de bu katı tutumu anlayamıyorum. Lise hayatım boyunca sahibine vermediğim kitap sayısı bir, arkadaşlarımın benden göçerttiği kitap sayısı 2.Diyeceğim o ki arkadaşlarınızı iyi seçin :PArşivciliğin amacı paylaşım değilse nedir. 60 yaşında ünlü bir adam olup röportajınızda oeehhee oğlum benim 20000 kitaplık arşivim var. Kimseye ödünç vermem, prensiplerim vardır demek gibi bir fantaziniz varsa ayrı.Galanthus’a demiyorum o zaten heryerde olan uykusuz’u bile vermiyor pinti 🙂
hassas konular bunlar ciğerim, ne diyorum iste alayım, ama benimkine dokunma.hem uykusuz için de aynı şeyi demiştim. ne uykusuzmuş yahu, pinti diye yaftalanmama sebep oldu.
yorumlar
ben fesatım galiba biraz. ben yollarım kitabı da ya karşı taraf yollamazsa diye düşündüm şimdi takas şartlarını okuyunca. sanırım çok kazık yedim:))
ben yaparım bak onu, bana yollarlar ben ama ben asla yollamam, işlerine gelirse
ben arkadaşlarıma dahi kitap veremiyorum, kime ne zaman kitap verdiğimin notlarını alıyorum, böyle bir şeyi yapamam ki, ha hediye et desin edeyim fekaat aynı gün kendime ya da ona yenisini alır öyle ederim. kitap ödünç vermeye dair sorunlarım var.
bi arkadaşım uzun yıllar önce bendeki enteresan bi kitabı okumak için istemişti piyasada bulunmayan bi kitaptı, verdim tabi. geçenlerde bir mevzu hakkında konuşurken şöyle bir kitap vardı o adaları falan çok güzel anlatıyordu bi yabancı kitabında dedim, aaa evet bende var o kitaptan dedi.
al işte. nasıl verir insan kitaplarını.kuzenime vermiştim bir kitap, sonra unutmuşum. kitaplığına bakarken aa benim kitabım dedim. hayır dedi, benim amcamın ona hediye ettiğini iddia etti, kapağını açınca içinde daha önceden kurşun kalemle adımı yazmışım, onu silip kendi adını yazmış. gözlerimle gördüm. hah işte, verir miyim bi daha kitap falan.vedat özdemiroğlu, kolleksiyoncu’yu arıyormuş. ben de tesadüfen o kitabı böyle köhne bir kitapçıda bulup almıştım. çok düşündüm göndermeyi ama gönderemedim, kitapçıda bi tane daha görseydim, gönderirdim, bulmuştur di mi. kesin bulmuştur.hassas bir mevzu ki
bence bulmuştur
bir gün iyi bir kitap arşivi olan bir adam bir arkadaşına kütüphanesini gezdiriyormuş.arkadaşı hayranlıkla bakıp kitaplara birini ödünç istemiş. bizim arşivci aynen şöyle demiş: asla olmaz, ben bu kütüphaneye nasıl sahip oldum sanıyorsun:))aklıma geldi şimdi
bulmadıysa kendisine sesleniyorum; vicdanım çok zorlasa da kolleksiyoncu benim ki
geçen sene 2 yüz küsür kitap okudum 50 si kütüphaneden 150 si arkadaşlarımdan.10, 15 tane de ben almışımdır. Zaten yurtta kaldığımız için kitap sahibinden çok da uzaklaşmıyordu ama yine de bu katı tutumu anlayamıyorum. Lise hayatım boyunca sahibine vermediğim kitap sayısı bir, arkadaşlarımın benden göçerttiği kitap sayısı 2.Diyeceğim o ki arkadaşlarınızı iyi seçin :PArşivciliğin amacı paylaşım değilse nedir. 60 yaşında ünlü bir adam olup röportajınızda oeehhee oğlum benim 20000 kitaplık arşivim var. Kimseye ödünç vermem, prensiplerim vardır demek gibi bir fantaziniz varsa ayrı.Galanthus’a demiyorum o zaten heryerde olan uykusuz’u bile vermiyor pinti 🙂
hassas konular bunlar ciğerim, ne diyorum iste alayım, ama benimkine dokunma.hem uykusuz için de aynı şeyi demiştim. ne uykusuzmuş yahu, pinti diye yaftalanmama sebep oldu.
acaba ben kaç kitap okumuşumdur ki, bir bakacağım.
ben bi tane kitap okudum
ne güzel.
kime verdiysem geri gelmedi kızımdan zor bela çalıkuşu’nu ödünç aldım okuyorum