Birşeyler yazmalıyım artık buraya, kısa da olsa hafifi yaşatan nefeslere nefesimi eklemeliyim,izim olmalı şu sıralar, iz bırakmaya ihtiyacım var.Vakit geç,biryerlerden daha erken ama gene de geç.Kafamda henüz bitmiş yabancı bir sohbetin gölge oyunları…Akşamları gölgeleri sevmem,güneşin dik geldiği vakitlerdir favori gölgelerim, realitenin soyut halini yücelten,boylarını uzatan vakitler yani.Burda vakit gece,kafamda gölgeler;aldığım notlar elleri,kolları gölgelerin; en çok da farklı kafaları,usları…Avuçlarımın içinde somut gölgelerin soyut realiteleri,henna derler adına, henna‘nın kendini somuta boyamasına ama,var daha…Ne demek istiyorum, çok karmaşık,toparlayamam ki. Niye yazıyorum o zaman? Doğru ya, nefesim.Kafamda farklı inançların çan sesleri yankılanırken bir hint müziği eşliğinde,çok sayıda tanrının çok sayıda ismi ve hikayesi inancımla aramdaki bağı kuvvetlendirip gecenin başparmağıma dolanmış düğümünü çözmüşken,Gölgelerle hesaplar yaparken ben avuçlarımda henna,Gözlerimde kan,Zaten en somutu gölgelerden ibaret olan bir düşüncenin giyinik halini nasıl canlandırabilirim şimdi,Canlandırıp da yazabilirim…Üstelik vakit de bu kadar geçken;ama biliyorum biryerlerden de daha erken…Şimdi daha iyiyim ama.Birikmiş,uzun soluklu bir nefes bıraktım diğer nefeslerimin arasına.Her ne kadar nefesime hiç bu kadar yabancı olmasam da,Gene de karışmak çok güzel eski tanışıklıklarımın arasına;gözlerimdeki kanla ve avuçlarımda henna…
yorumlar
Cok guzel..
Tanrı da dua eder mi ilmare?
ortaam bi biskrem versem:))
resim ne hoşmuş
evet foto cok salam.
Teşekkürler beğenenlere… Morfik, tanrısına göre değişir..:)Böyle söylüyorum çünkü birkaç tanrısı olan insanların inançlı gözlerinden birşeyler dinledikten sonra,kendi tanrıma çok çok daha bağlanıp onların tanrılarını da bir o kadar yok saymadım.Dünyadaki farklı gerçek(!)lere yakınlaştıkça,kendi gerçeğimi daha çok benimsedim ama diğerlerinin farkındalığıyla diğerlerine daha çok saygı duydum.Bu yüzden rahatça söyleyebiliyorum eskiden söyleyince günaha gireceğimi sandığım cümleyi: “tanrısına göre değişir.”
Farklı gerçeklerden kastım, kendi inancımla birlikte onlarınkini de kabul etmek anlamına gelmiyor bu arada;benim gözümde onların gerçekleri ve tanrıları, yalnızca onlarla bütünleştiği zaman var,kendileriyle bütünleştikten sonra istemsizce meydana gelen bir gerçeklikten bahsediyorum.Benim gerçeğim ise, ben olsam da olmasam da gerçek! Olmamak üzere olduğum zamanlarda yeniden doğabiliyor olmam da bundan.
ilmare enkarne olup gelmiiş yahu.fundalık mı?farkındalık mı?bütün gerçeklere saygı duymayı öğrenmiş ilmare:)bakın böyle bir önermeye kant mealen ne demiş;anlık duyumsal deneyin sınırlarını aşamayacağından duyumsal deneyin dışında kalan bu gibi önermelerin savı kadar karşı savı da aynı kesinlikle kanıtlanabilir, o halde hem kendi gerçeğini hem karşı savın gerçeğini doğru saymak gerekir ki bu bir çatışkıdır yani iki yasanın birbiriyle uyuşmazlığı anlamına gelir.demek ki enkarneye hatalı girmişin ilmare, ne senin ne de başkasının gerçeği vardır. algılarından söz edebilirsin ancak..
güzel
Teşekkürler beğenin için kakavanpapağan…