Bir masada karşıkarşıya oturmuş sohbet ederken seninle, çay fincanlarımızdan dumanlar tüterken…Tüm dünya ikiye ayrılır: Masamız ve gerisi diye…Yalnız ikimizin olmasından daha güzeldir aslında çevremizde birilerinin bulunması. Onların varlığı bir ayna olur, bizi daha çok vurgular birbirimize… Onlardan herhangi biri olmadığımızı duyumsarız.Çünkü böyledir insan doğası… Aynalara ihtiyaç duyar. Benzerler arasında farklılığımızı yansıtan bu aynalarda kendimize ve birbirimize baktıkça daha bir güzelleşir gördüğümüz.Oradan ayrılıp başka insanların arasında başka yerlere doğru yol alırken sanırız ki, o insanların hiçbiri olmasa daha çok mutlu olacağız. Bu koca dünyada sadece ikimizin var olduğuna inanabileceğiz çünkü kısa bir süre için de olsa.Çünkü öğrenmemişizdir daha, kıyaslayacak kimse olmadığında ne kadar çaresiz kaldığımızı kendimizi tanımlamakta… Tüm değerlerimizden nasıl da bir anda sıyrıldığımızı…
yorumlar
Masada cay varsa bir de kasarli simit, bana ne baska masalardan, gerisi hikaye..
Mavilikler ne kadar naifse, Pbk da o kadar gercekci hayata karsi…
Pbk, o masalarla ilgilenmemen senin kendi değerini bildiğini gösterir. Ama bazı insanlar kendilerini çok da iyi tanımıyorlar. Değerli olduklarına inanmak için kanıtlara ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden de çevrelerindeki insanlarla sürekli kıyaslayıp duruyorlar kendilerini. Tabii bu doğru bir tutum değil…
Haklısın Suiza. İşte bu yüzden Pbk’yı neden bu kadar sevdiğimi birtürlü anlayamıyorum. Çünkü O’nun kadar benden uzak bir mizaç olamaz. Sanırım içtenliğini seviyorum.
Tek amacim simit in ve cayin zevkini almak olabilir o masada ancak.. Ama yazdigim hikayelerimde hayal dunyamin ne kadar genis oldugunu anlamamis olmani anlamiyorum Suiza..Gecen bir arkadasim geldi ve dedi ki; Bu kadar hayalleri genis olan biri nasil bu kadar gercekci olabilir..Hayati tanimak onemli ve neresinde oldugunu ve neleri goze alabilecegini bilmek..Mavilikler baskalarinin fikirleri icin yasiyor kucuk ben ise kendim icin..Dedim ya herkesin baska bir hikayesi var bu hayatta..
Yazdığın hikayeleri tamamen hayal dünyanın ürünü olarak okumadım ki, en azından gördüğün, şahit olduğun hatta birçoğunu da bizzat yaşadığın olaylar olarak okudum. Örnek:kedinin laneti mi, öyle bir yazın vardı.Bu arada; çizdiğin, hayata karşı cesur kadın imajını taktir etmemek olanaksız, ki cesaret benim için herşeydir, özellikle kadında…
Dogru herkes hayal saniyor ama gercek..O halde,Sirrimi acikliyorum,Once sicak bir corba..Sonra gidiyorum elimde canta,Pardon bir yurek..Tum baglantimi kestim o anda..