Milli Davamız KıbrısKıbrıs, Türkiye’nin milli davasıdır. Kıbrıs Türkü, Türkiye’den kopartılmasından itibaren Anadolu’yu anavatan olarak görmüş, sürekli maruz kaldığı Rum tehdidine ve baskısına karşı umudunu Türkiye’ye bağlamıştır. Türkiye de yavruvatan Kıbrıs’a sahip çıkmış, devleti ve milletiyle, Kıbrıs Türkü’nün yanında yer almış, 1974’teki Barış Harekatı ile de soydaşlarımızı Rum zulmünden kurtarmıştır.Barış Harekatı ile birlikte Kıbrıs davası Türkiye için askeri olarak kazanılmıştır ve bu nedenle de Türk Devleti’nin Kıbrıs Türkü’nü yeniden risk altına sokacak bir taviz vermesi düşünülemez.Ancak mesele sadece askeri boyutla sınırlı değildir. 1974’ten bu yana “Rum tezi” iki farklı yönden ilerlemektedir. Bunun birinci yönü, KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ın şahsında Türk tarafına yapılan uluslararası baskıdır. Sanki Kıbrıs dünya gündemini meşgul eden bir sorunmuş gibi, uluslararası topluluk, Batı’daki güçlü Rum lobisinin de etkisiyle, ısrarla Kıbrıs Türkü’nü taviz vermeye, yeniden Rum egemenliğini kabul etmeyle neticelenecek formüllere onay vermeye zorlamaktadır. Bu formüllerin sonuncusu, 2003 yılında BM Genel Sekreketi Kofi Annan tarafından sunulan plandır. Devletimiz ve KKTC yönetimi bu planın sakıncalarını tespit ederek kabul edilmezliğini vurgulamışlardır.Meselenin diğer yönü ise, yozlaştırılmaya çalışılan Müslüman-Türk kültürü boyutudur. Kıbrıs Türkü’nün varlığı, sadece diplomatik tuzaklarla değil, aynı zamanda Kıbrıs Türkü’nün kimliğini erozyona uğratmak ve yok etmek amacına matuf bir psikolojik savaşla da hedef alınmaktadır