Kenize Murad

Kenize Murad 15 Haziran 1940 yılında Paris ‘te doğmuştur.Annesi Sultan 5. Murad‘ın torunu Selma Rauf Hanımsultan’dır.Babası Damat Raca Seyyid Sacid Hüseyin Ali’dir. Annesini henüz 1 yaşında kaybeden Kenize Murad’ı Fransız bir aile yetiştirdi.Gençken hosteslik yapmak, operada bilet satmak, çocuk bakmak gibi işlerle uğraşan Kenize Murad yüksek öğrenimini yaptıktan sonra bazı Fransız dergileri için Orta Doğu da çalıştı. Bangladeş ve Pakistan gibi ülkelerde de yaşamıştır.Türkçe bilmeyen Kenize Murad İngilizce ve Fransızca biliyor . Türkçe bilmediği için Türkiye de yaşamayı düşünmemiştir .Babasını 21 yaşında tanımıştır.

Babası tarafından kökleri Hindistan’a bile ulaşan Kenize Murad’ın köken arayışı O’nu İslama götürmüş ve eserlerini inceletmiştir . Kenize Murad kökeninin Türkiye’ye dayandığını hiçbir zaman unutmamıştır .Gelelim Kenize Murad’ı dünya çapında ünlü yapan konuya.

1987 yılında Fransa’da yayınlanan, “De la part de la princesse morte” (Saraydan Sürgüne) adlı ilk romanında sürgünde ölen annesinin hayatını anlatan Kenize Murad ‘ın bu romanı dünyada en çok satan kitaplar listesinde yer alarak, 30dan fazla dil ve 42 ülkede yayınlanmıştır. Bu romanla Osmanlı Devletinin son dönemlerinde yaşananlar imparatorluk ailesinin gözüyle aktarılmıştır ve kitapla hanedan ailesinin sürgünde ne zorluklar gözler önüne serilmiş . Türkiye de yeteri kadar satmamasına rağmen Fransa’da milyonlar satarak rekor kırmıştır .

2003 yılında da “Le parfum de notre terre, voix de Palestine et d’israel” (Toprağımızın Kokusu – Filistin ve İsrail’in Sesleri) ismini taşıyan kitabında İsrail-Filistin bölgesinde yaşıyan insanların betimlemelerini yapmıştır . Bölgeyi yakından tanımasından o bölge hakkında çok şey bildiğinden yayınladığı bu kitabı Fransa da boykot edilmiştir.Fransa da Ortadoğu meselesini dile getirememekten yakınmıştır.O bölgede gördüklerini Fransa da yazamamasının Yahudi lobisinin baskısından kaynaklandığını belirtmiştir . Fransa da büyüyüp yetişmesine rağmen kendi kökünü bulmuş Türkiye’yi çok seven fakat bizlerin yeterince sahiplenmediği birisidir.Tarihin Arka Odası programına katılan Kenize Murad’a sürgüne gönderilmeleri hakkındaki düşünceleri sorulduğunda yeni bir devlet kurulduğunu ve bunun gerekli olduğunu söylemiştir . Bu sözleriyle yapılanların yanlış olduğunu söylemesini bekleyenlerin umutlarını boşa çıkarmış ve taşıdığı kanın asilliğini göstermiştir.