Sürekli kullandığım yada yeni öğrendiğim kelimelerin etimolojisini hep merak etmişimdir. Kelimelerin hangi dilden Türkçemize geldiğini, kelimelerin ortaya çıkışlarını ve kökenlerini araştırmak ilginç gelmiş, bu konuda Hasan Eren, Sevan Nişanyan gibi isimlerin Etimoloji Sözlüklerini karıştırmaktan da zevk duymuşumdur.Bazı kelimelerin ortaya çıkış hikayeleri çok ilginçtir. İngilizce’de “assassination”, dilimizde de “suikast” olarak kullanılan sözcük; dünyadaki en önemli suikatçilerden olan Hasan Sabbah’ın, müridlerine suikast yaptırmak için kullandırttığı haşhaş sözcüğünden gelmektedir. Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılışına zemin hazırlayan Batinilik (Haşhaşilik) hareketlerinin lideri olan Hasan Sabbah-ki dünyadaki ilk terör örgütünün lideri olarak da tarihe geçmiştir- fedailerini haşhaş otu ile uyuşturup, Selçuklu’nun ünlü veziri Nizamülmülk’e ve önemli komutanlarına suikastler düzenlemiştir. (Daha ayrıntılı bilgi için Amin Maalouf “ Semerkent”, Wladimir Bartol “Alamut: Fedailerin Kalesi” kitaplarına bakınız.)Etymology : Medieval Latin assassinus, from Arabic hashshAshIn, plural of hashshAsh one who smokes or chews hashish, from hashIsh hashish.“sabotaj”, “sabote etmek” sözcükleri ise; Fransızcadan dilimize geçmiş sözcüklerdir. Bir işin aksamasına neden olmak anlamındaki bu sözcük, Sanayi Devrimi’nin dünyaya kazandırdığı bir sözcüktür. Sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan işçi sınıfının haklarını elde etmek için yaptığı eylemde kullandığı terlikten adını almıştır. Tabanı ahşaptan olan “sabo” terliklerin makinelerin arasına yerleştirilir ve makinelerin çalışması engellenirdi, böylece iş sabote edilmiş olurdu. 1910 yılında da Fransa’da demiryolu işçileri, sabo terliklerini makasların arasına yerleştirerek tren seferlerini engellemişlerdir. Bu tür eylemlerden sonra da işin aksatılması anlamında Fransızca’da “saboter” (Fransızca sabot, tahta terlik demektir.) sözcüğü kullanılmaya başlanmış ve dilimize de “sabote etmek” olarak geçmiştir.Türkçemiz, yabancı sözcük bakımından zengindir. Özellikle Selçuklu ve Osmanlı Devletleri döneminde Arapça ve Farsça’nın büyük etkisinde kalmış olan dilimiz, ne kadar yabancı sözcüklerden arındırma çalışmaları yapılmış olsa da, büyük çoğunluğu yabancı sözcüklerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra yoğurt (Yoğurt (katılaştırmak)-tan, yoğ-ur-t/yoğurt yani katılaşmış, kabarmış, yoğunlaşmış olandır. İ. Zeki Eyüboğlu “Türk Dilinin Etimolojisi Sözlüğü), ayran, şiş kebap, rakı, baklava gibi sözcükler de yabancı dillere Türkçeden geçmiştir.Son olarak da sürekli kullandığımız ahkam sözcüğünün etimolojisini açıklayalım. Arapça’daki ( حقم) (h,k,m) harflerinin oluşturduğu hüküm kelimesinin çoğuludur. Hakim, hekim ve hakem de bu üç harften türetilmiş olan ve alanları ile ilgili hüküm veren kişiler anlamındadırlar.Etimolojisini bildiğimiz kelimeleri yazmaya buyrun lütfen.