Dünyanın önemli dalış merkezleri arsında, önemli bir yer alan Kaş, bu ününü denizsel zeginliklere sahip olmasına borçludur. Özellikle dalış turizmi amacıyla çeşitli ülkelerden gelenler, sadece denizin değil, Kaş’ın sahip olduğu tarihi ve kültürel değerlerle eşsiz doğasının da zevkini çıkarırlar. Paraşütçüler, Kaş’ın etrafını çevreleyen sarp kayalıklardan kendilerini mavi göğe bırakır. Aynı sıralarda dalgıçlar da derin mavi suları keşfe dalarlar…

Tarihte Likya Birliği olarak adlandırılan Akdenizin güneybatı kıyılarında bulunan Kaş ilçesi Antalya’dan 160 km uzaklıktadır. 2002- 2004 yılları arasında, bir ilk olarak deniz biyolojik çeşitlilik araştırması yapılmıştır. 210 km’ lik şeridin 78’ inde uzmanlar liderliğinde, Boğaziçi Üniversitesi Sualtı Sporları Kulübü üyesi 33 genç dalgıç,denizsel hayvan ve bitki türleri açısından alanlar belirlemiştir. Antalya’nın batı kıyıları içinde; Kaş, İnceburun ve Uluburun arasındaki kıyı şeridi ile adaları kapsayan bölgenin, denizsel yaşamın en zengin olduğu yerler arasında bulunduğu ortaya çıkmıştır.Araştırmaların sonuçlarına göre, Kaş’ı öncelikli deniz alanlarından birisi yapan önemli unsurlar, koruma altına alınan ancak sayıları giderek azalan türlerin varlığıdır. Bu kıyılar, Akdeniz mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan, boyu 1,5 m ye kadar ulaşan, orfoz ve lahoz balık türleri bakımından oldukça zengindir. Nesli tehdit altında bulunan, Akdeniz’de ender görülen İribaş (Ceratta Ceratta) ve yeşil “Chelonia Mydas” deniz kaplumbağasına likya kıyılarında oldukça sık rastlanır. Kaş kıyıları ve adalar çevresi deniz canlıları için önemli yaşam alanları oluşturur. Ancak; canlıların önemli beslenme ve yuva alanları, dalış ve gezi teknelerinin çapaları ve demirlerinden ötürü zarar görmektedir.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, 1012 yılına kadar deniz koruma alanlarının genişletilmesini, daha etkili şekilde korunmasını öngörür. Ne yazık ki ülkemiz bu hedefin çok gerisindedir. Akdeniz Havzası’nda koruma ağının genişletilmesi projesi başlatılmış, Türkiye’deki pilot bölge Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak belirlenmiştir.Akdeniz Havzası, büyük deniz ekosisteminin işlevlerinin kalıcı olarak korunmasında, deniz koruma alanı ağının geliştirilmesi tek başına yeterli değildir. Yanı sıra insan faaliyetlerinden kaynaklanan problemlere çözüm getirilmesi, deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanması da önemlidir. Sorunun çözümü,kırsal kankınma ve yerel ekonominin geliştirilmesiyle yakından ilişkilidir.