Hic basiniza geldi mi bilmiyorum ama yaklasik 2 sene once, bir yaz vakti -en sonunda- benim basima geldi.
Evet, KARABASAN!!
Evde yalnizdim bi suredir, bi sure daha yalniz kalmam gerekiyordu, ama yalnizliktan, veya yalniz kalmaktan korkmam yani.
Nasil olduysa, bir sabah, daha gun agarmadan, ama gunes dogmasina da yakin bir vakitte, yari uyur, yari uyanik bir haldeyken ustume bir agirlik coktu!Hicbir yerimi hareket ettiremez hatta kipirdatamaz olmustum.
Ne yaparsam yapayim parmagimi bile oynatamiyorum.Gozum acik mi kapali mi onu bile anlayamiyorum.
Bagirmaya calisiyorum, nafile..sesim cikmiyor!
Bildigim butun dualari okumaya basladim, besmele cekip duruyorum bi yandan.
Derken bir sure sonra nasil olduysa bir inilti sesi cikarabildim ve kendime gelebildim.
Ondan sonra uyuyamadim tabi.Ertesi gun ve ondan sonraki birkac gun lambalar acik yattim
yorumlar
bir arkadaşım bende kaldı. odamdaki çekyatı açtım ben de içerdeki odaya geçtim. gece 1.30 gibi elektriklerin gittiğini anladım uyumamıştım henüz 15 dk sürdü kesinti ve geldi elektrikler. sabah kalktım odaya girdiğimde arkadaş çekyattan kalkmış ve yerdeki minderlerin üzerine yatmış halde buldum. Yüzünde renk yoktu (hani sapsarı ya da bembeyaz olur ya renksiz dediğim bu). “-n’oldu” diye sorduğumda “-abi nerdesin sen gece seni bekledim saatlerce” dedi. o da gece rahatsız edilmiş birşeyler tarafından. yaşanan olay kötüydü fakat o anki görüntü çok komikti. sabah mahmurluğuyla beraber hoş oldu.
banada iki defa oldu. ilkinde düdüklü tencereden çıkan sese benzer bi ses duydum ve haraketsiz kaldım. koluma emrediyorum ama o beni tınmıyor bile, yataktan kalkmaya çalışıyorum, bağırmak istiyorum ama nafile. yaklaşık 30 sn. sürdü.
ikincisi daha bi korkunçtu. sabah işe gitmek için kalkıcaktım, saate baktım, 6:30’du. daha vakit var diye gözümü kapatıp tekrar yatıcaktım ki, birden yanımdam bi gölgenin süratli bi şekilde geçtiğini gördüm ve yatağa yapışıp kaldım. sonra bu olay hoşuma gitti ve o gün bu gündür tekrar ne zaman olucak diye bekliyorum.
olmuştu.en feciside seslenmek hatta bağarmak istiyorsun ama ne kadar zorlasanda sesin çıkmıyor ya işte o çok kötü bir olay.
Bana da iki kere oldu, sordum soruşturdum herkes kendince birşey uydurdu. Ama en hoşuma gideni vücudun uyku sırasında kendisini korumak için yarı paralize bir hale getirmesi ve bazı durumlarda bu felç halinin uyanıkken de devam etmesi oldu. Söyleyenlerin yalancısıyım.
Şöyle bir şey buldum.
sene genelde ramazan ayında rahatsız edilirim bu şekilde ve bunun bilimsel bir durum olduguna kimse beni inandiramaz.
bence bilimsel açıklamalar tatminkar. çünkü ben her ikisindede kendi kendimi tribe sokmuştum. ilkinde mahallede hırsızlık olayı çok artmıştı. evlere girip sprey sıkıyolar ve hiç bi şey duymuyorsun. acayip paranoyak olmuştum. yatağımın başında sopaylan uyumuştum bi süre.
ikincisinde ise sabahın köründe nerden aklıma geldiyse kopuk bi elin gelip beni boğacağını sandım. sonrada gölgenin geçtiğini gördüm ve kitlendim.
kesinlikle çok korktuğun zaman olan bişey.
bence üstünü iyi kapatıp yatsaydın bunun gerçekten olduğuna , sende inanmazdın diyor vt
buraya bakarsanız konu ile ilgili daha önceki ahkamları okuyabilirisiniz.
Bana da ya bir ya iki defa olmuştu . Çok istiyorum bi daha olmasını . Ama nedense o durumda anne baba demeye çalışıyorum ama diyemiyorum . Çok kötü çok iğrenç ama çok da zevkli geliyo . Evet kesinlikle bidaha olmalı …
Abi geçen sene babamı kaybettikten 2 hafta sonra onu rüyamda gördüğümde olmuştu bana da.
Sanırım uykudayken gördüğümüz bir rüyanın çok gerçekçi olup bizi uykuda şoka sokması olayıdır bu. Ancak bu kadar bilimseldir.
Çok kötüydü. Yaşamak istemem tekrar. Bırakın bağırmayı, nefes bile alamadım o sürede.
Çok kötüydü.
dün gece oldu saat 3 civarı. abiler geldi gene bana o sırada aklıma direk bu blog geldi koptum içimden gülmeye başladım anında bitti normalde çok sıkıntılı geçer ama artık hayır , saolasın hafif 🙂
bi aralar çok sık yaşardım karabasan olayını. inanmazsınız her hafta en az bir kez basarlardı. canıma tak etti, her seferinde kan ter içinde, titreyerek kalkıp su içip, çiş yapıp tekrar yattıktan sonra uyumaya çalışırken “bu ne be!” diye kafa yormaktan yoruldum. sonra direnmeye karar verdim. kim güçlüydü görecektik. üzerimdekini (herneyse artık) yere atıp gırtlağına çöküp “güzel oluyormuymuş adamın üstüne oturmak ha!.. ne istiyon benden lavuk, bak orda sandalye var git oraya otur” diyecektim. ilk önceleri gözümü açmayı öğrendim, birşey yok görünen ama ağırlık hala üstümde, kımıldatmıyor beni. sonraları kollarımı kımıldattım, sonra yataktan kalkıp ışığı yakmayı başardım. sanırım tamamen fiziksel bir olay. eğer öyle değilse “lan bu manyak kalkıyo olm” diye konuşuyolardır aralarında 😉
ingilizcesi budur.
ara$tiriniz.
Bilinç açılır ama normal uyanma prosedüründeki motor sinir sistemini harekete geçirecek nörotransmiterler salgılanmaz. Sadece bilincimizle var olduğumuz bir an düşünün. Sanki bu açıdan kıymeti bilinmeli gibi geldi bana. Nasıl bir ironidir ki meditasyonda bu safhaya ulaşmak için yırtınırız ama uykumuzda başımıza geldi mi de yusuflanırız.
olmadi bilmiyorum ….olmasinda iyi bi siii degil yahuu..
Karabasan filmi de vardı gerçekten korku severler için fena film sayılmaz .. !
korkunç bi duygu. 2 kere yaşadım, bi daha olmaması için dua ediyorum. ben zaten tırsak bişeyimdir, bi de böyle acaip şeyler gece gece, aman yok , ben hatırlamak bile istemiyorum.hoşuma gitti diyen arkadaşlar, valla ben anlamadım nesi hoşunuza gitti. siz allah bilir bungee jumping de yapıyosunuzdur:))))adrenalin olayı beni geriyor, almayayım, alana da mani olmayayım:)ya bu arada, ben yalnızım bu gece ve 4 gece daha???al işte, napıcam ben şimdi????????????
taaa 2002’de yazdığım yorumu (o zamanlar ahkam kesmek’ti bunun adı) okuyup gülümsedim. nereden çıktı şimdi bu? işte hafif.org’un arşiv kalitesinin bir göstergesi daha, neler var daha burada dedim kendi kendime.bu arada artık karabasmıyor beni. en son mücadeleden sonra “olm gitmeyin o herife, manyak geçen sefer gırtlağımı bi sıktı osuruğum düğümlendi şerefsizim” dedi heralde benimki. bilimsel bişiler diyolar bilemiyorum. ben kafamda hallettim sanırım olayı. size kolay gelsin derim….
karabasan
ya zez ya, ama ben yalnızım evdeeeeeeeee!!!!!!!!!!!!!bu neeeeeeeee???????????
Fizyolojik olarak, REM atonia olarak da bilinen REM uykusu sırasında oluşan normal felç ile yakından ilgilidir. Buna göre bazı bilim adamları ve fizikçiler bunun uyku döngüsünün “doğal” bir etkisi olduğuna inanır. Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Bu durum, kişinin bilincinin tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Ayrıca bu durum ile birlikte hypnagogic halüsinasyonlar olabilir.Çoğu zaman, uyku felcine uğraya kişi tarafından bunun bir rüya sebebiyle oluştuğuna inanılır. Bu yüzden, insanların hareket etmek istese de hareket edemediği rüya sayısı bu kadar fazladır. Uyku felcinin sebep olduğu halüsinasyonlar bazen durumun normal bir rüya olarak algılanmasına, bazen de oda içerisinde hayali şeyler görülmesine sebep olur.yukardaki resimde Henry Fuseli nin bunu anlatan en ünlü tablosudur.
evde adacayi varsa ..dallari ve yapraklariyla yak tütsün …korkma hic bir sey olmaz.:-))))cilekkkcimmmmm
tamam bak açıklama rahatlattı biraz, yani en azından yaratık maratık yok işin içinde, bunu öğrenmek süper oldu. ancak ben yine de o resmi kazıdım şimdi aklıma, delete tuşu da yok ki beyin denen olayın! otururum artık sabaha kadar. hafif takılırım:)
Güzel! işte böyle yapalım. Mevzu “karabasan” ise karabasan’dan devam edelim. Karabasan-2 diye yeni bir yazı açmanın lüzumu yok. Ahkam editörü yeni bir blog yazabilecek kadar donatılı. Müdürler, mesajım ulaşmıştır umarım. Hafif günler…
Siz kendinize bilimsel çözümler araya durun.Bilim beni tatmin edemiyor.Daha doğrusu bilim kendini bile tatmin edemiyor.Neyse asıl mevzuya dönüp karabasanı gördüğüm için bir çift laf etmek istedim.Ramanazanda bir sabah uykusunda, öylece kapıdan içeri girdi.Rüyayla gerçek arasında bir şey.Elimdeki radyoyu kapattım fakat hala çalmaya devam ediyordu.Pillerini çıkardım hala çalmaya devam ediyordu.yere fırlattım ve kırdım fakat hala çalıyordu.Eminim buna da bilimsel olarak mümkün değildir diyorsunuzdur.İşte tam o sırada kapıdan içeri girdi.Uzun boylu, kafası biraz sivri ve yüzü tüysüz ve beyaz tenli..yatağıma bir kaç adım kala her tarafa karanlık çöktü.Çığlık atsamda sesimin duyulmadığını biliyordum ve o telaş ile besmele çekmeye başladım.Biraz rahatlamıştım ama hala etrafımdaydı.Ayet el kürsi okumaya başladığımda uzaklaşmaya başladı.Okumaya ara verdiğimde yaklaşıyordu bir süre sonra geldiği kapıdan çıktı ve gitti..Yine bir gece çekyatta yatacaktım fakat uyuyamıyordum bir sorun vardı.Uyusam karabasanın geleceğini hissediyordum.Tam uyuyacağıım rahatsız oluyordum.Artık cinlerin rahatsız ettiğine kanaat getiriyordum.Süfliyat musallat oluyordu.Olacak gibi değildi.Kalktım.Annemi de kaldırdım.Gece yarısı gusul abdesti aldım.Ve annemle beraber çekyatı çektik ve altında ekmek kırıntıları bulduk.”ekmeğe hürmet ediniz, çünkü ekmek semavatın ve arzın bereketidir, her kimki sofrasından düşen kırıntıları toplarsa affolunur”( hadis-i şerif)Korkutmak mahiyetinde değilde hatırlatma mahiyetinde söylüyorum.ekmeğe karşı hürmetsizlik etmeyiniz ve ekmek kırıntılarına dikkat ediniz.Çarpabilirler…
İlkokul yıllarında oturduğumuz evde birileri büyü amacıyla muskalar koymuş. Nasıl koymuşlarsa artık bilmiyorum. Onlar evden atılınca rahatlamıştık. Böyle zaman zaman yatarken geceleyin sanki kapı çalardı. İşin ilginç tarafı bu sesi tüm ev halkı duyardı. Kapının arkasından gecenin 3’ünde “Kim o?” derdik ses gelmezdi. Bir de böyle bazen yatağın baş ucunda bir karartı olurdu. Evdeki herkes görürdü neredeyse. Bir keresinde anneannem içerden “Kafanı kırarım senin!!” diye bağırmıştı. Koştuk baktık o karartıyı ağabeyim sanmış. Hatta ağabeyimi bizimle görünce kadın şaşırmıştı. Kötü şeylerdi valla. Sanki Discovery Channel’deki “A Haunting” isimli program gibiydi. Cin işi işte.
bazı arkadaslar bilimsel olarak gayet guzel acıklamıslar. ama bi tanım da ben yapiyim bea noluur..karabasan en basit tanımıyla beynin uyanmasi fakat bedenin hala uyuyor olmasi halidir. gorulen yaratiklar ise kisiden kisiye farklilik gosterir. cunku herkesin kafasindaki korku objeleri farklidir, bunu da bilincalti sekillendirir.ben bi ara bu konuya cok dalmistim, merak edip arastirdim okudum. bu konuyla hasir nesir oldugum donemde cok agir bi sekilde yasamamis olsam da karabasan kivaminda bi durum yasadim. uyandigimi hissettim, gozlerimi actim ve klasik olarak ses cikaramadim ve hareket edemedim. hareketimi engelleyen ise ayak ve el bileklerimden sımsıkı tutan cinlerdi. neyseki cok kisa surdu ve tahmin edeceginiz gibi cinlerle karsilasmak benim korkularimdan biridir. yani o olaya kanalize olup dusunmek veya ruhen sikintili olunan zamanlar bu olayi yasama ihtimalini artiriyor.
bak zöt sıkışınca nasıl imana geliyor millet valla bu insan oğlu bir acayip yahu
Uyanabilirseniz şayet iki tane kesme şeker yiyin, o gece bir daha tekrar etmez.İsteyen cinler ile ilgili elbette fantazi kurabilir, açıkçası anlıyorum çünkü ilkinde ben de neredeyse emindim cin türevi birşey olduğuna,10. da şüphelenmeye başladım,15. de kendimi kurtarabilir, silkinip atabilir hale geldim.20. civarı artık sonuçta kötü bir şey olmadığı ve istediğimde kurtulabildiğim için eğlencem halime gelmişti.Toplamım neredeyse 50 ye yaklaştı, ama artık pek bir seyrek oluyor, o da olmadan önce kendimi uyandırabiliyorum.Cin adamı delirtmez, cin korkusu adamı delirtir derler aklınızda olsun..
@redogre; kurtulma yollari konusunda taktikler rica etsek..sadece merak! dedigim gibi olayi tam anlamiyla yasamis bile sayilmam. ama yasayanlara faydasi olur hı:))
bende genellikle olmadan önce kulaklarımda bir uğuldama oluyordu, tam uykuya dalmaya yakın, bunu hissedersem silkinip bir su içip tatlı bir şey yiyip tekrar yatıyorum.bunca seferden sonra benim anladığım senin dediği gibi beyin uyanıyor, ama beden uyuyor, gözler kapalı ama beyin hafızadan görüntüyü tamamlıyor. Ben karabasan olduğunu hep odadaki farklardan anlardım, illa ufak bir fark olur.Önerebileceğim tek şey gece karabasandan uyanınca hemen yatarsanız tekrar etmesine karşı şeker, ama olurken kurtulmak için tam anlamıyla silkinmelisiniz.Geçenlerde karabasan ile ilgili yazmaya niyetlendim, ama aynı konu yıllar önce yazılmış, tekrar kurcalamayayım demiştim…Genelde karabasan görüp bunu cinlere bağlayanlar bunları anlatınca kızıyor, kabul etmeyen de gördüm bu açıklamaları, bir şekilde özel bir şey yaşamış olmak, öteki aleme dair bir kanıt olarak görülüyor sanırım…
Bilgiyi beğendim teşekkürler.ilginç bilgiler – ilginç yazılar – ilginç sorular
İlgimi çekmedi desem yalan olur, teşekkürler 🙂komik videolar