Yakın zamanda Kırşehir’de okuyan 20 öğrencinin kanlarıyla yaptıkları Türk Bayrağı’nı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a göstermeleri ve Büyükanıt’ın bayrak için “İşte biz böyle büyük bir milletiz” diyerek bayrağı ve dolayısıyla eylemi övmesi basında yer almıştı.

İşin daha da ilginç kısmı Tercüman gazetesinin bu bayrağın kopyasını “İşte Türkiye’nin beklediği bayrak” sloganıyla promosyon olarak dağıtması. Yaşar Büyükanıt’ın sözlerinin üstüne, bu bayrağın promosyon olarak dağıtılması bu eylemi teşvik etmez mi ? 16-17 yaşlarında gençlerin kanlarını bayrak yapmak için kullanmaları ne kadar sağlıklı veya ne kadar mantıklı ?“Vatan İçin Can Verenler Federasyonu” adındaki derneğin bu öğrencilere burs vereceğini açıklamasıda hayret verici. Bu eylemin Hakkari’de şehit olan askerlerin anısına yapılması önemli fakat protesto yöntemi olarak doğru, hele hele de övülecek veya teşvik edilecek bir yöntem kesinlikle değil. Bu burs neyi teşvik ediyor? Öğrencilerin yükümlü oldukları okulda başarılı olmalarını mı, yoksa “kanlarını kullanarak bayrak yapma” gibi abartılı ve şovenizm kokan kontrolsüz eylemleri mi ?Protesto yönteminin ilham kaynağı olan Türk Bayrağının aslında “Kurtuluş Savaşında dökülen kanların üstüne ay ve yıldızın yansıması olduğu” iddiası da incelenmeli. Osmanlı zamanında da kullanılan bayrağın ve Göktürkler’den beri kullanılan ay-yıldızın bugün Kurtuluş Savaşında dökülen kanların simgesi olması ne kadar inandırıcı? Milliyetçilik yoluyla “ulus” yaratma çabası ilk okuldan beri çocukların zihinlerine yerleştirilmeye çalışılan birşey. Bu tür destanlar tüm birçok devletin resmi tarihlerinde devletin oluşma sürecinde kullanılmış fakat bugün nasıl algılandığı veya nasıl kullanıldığı bize faydadan çok zarar getiriyor bence.Bunun çılgınlık olduğunu düşünen sadece ben miyim ?