Emekli Albay Frank Slade görme özürlü olduğu için kendisine bir yardımcı tutar. Yardımcısı Charlie Simms eğitimine devam edebilmek ve tatilde ailesinin yanına gidebilmek için para biriktirmeye çalışan bir gençtir. Slade hafta sonu için özel bir plan yapar ve Charlie’yi de bu plana dahil eder. Güzel yemeklerin, güzel kadınların, şoförlü bir limuzinin ve New York’un en lüks otellerinden birisinde muhteşem bir suitin de dahil olduğu bu hafta sonu tatili ikili için zaman zaman histerik bir maceraya dönüşür. Ama maalesef bu plana bir de 45’lik dahildir. Bu tecrübe iki adamın hayatlarını sonsuza dek değiştirecektir.En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo dallarında Oscar’a aday gösterilen film, Al Pacino‘ya ilk Oscar’ını kazandırdı.Konusu:
Charlie Simms (Chris O’Donnell) özel bir hazırlık okulu öğrencisidir, ama bu okulda çok az öğrenci bulunmaktadır. Charlie ise bu okulda burs sayesinde okumaktadır. Şükran günü tatili için bir iş bulmuştur işi ise bakıcılıktır. Bakacağı kişi bir Albay’dır (Al Pacino), kördür ve takıntıları vardır.Bu okulun müdürü (Trask) pek sevilmez, hatta ondan nefret edilir. Okul müdüre bir araba satın alır. Ama bu araba sıradan bir araba değildir, Jaguar’dır. Bu arabaya bir suikast düzenlenir (!). Arabanın tam üzerine kocaman bir balon ve içine bir sıvı yerleştirilir. Balonun üzerinde ise müdürün yönetimin kıçını öperkenki karikatürü vardır. Müdür bu balonu patlatmak isterken balonun içindeki sıvı üzerine dökülür. Daha sonra Simms ve George sorguya çekilir ama ikisi de ağızlarını açmazlar. Daha sonra müdür Simms’i Harvard konusunda tehdit eder ama yine de Simms hiçbir şey söylemez.

Bu sırada Charlie işe başlamıştır. Albay Frank,Charlie’ye eşyalarını toplatır ve New York uçağına binerler. Direkt Waldorf-Astoria oteline, New York’un en pahalı ve güzel oteline, giderler. Akşam yemeği içinse Oak Room yemekhanesine giderler.Daha sonra bir başka görev başlar. Bu görevde Albay Frank Slade ağabeyini ziyaret etmeye gidecektir. Elbiseler dikilir, limuzinler hazırlanır fakat ağabeyi ve ailesi ondan pek haz etmezler. Olaylı bir yemekten sonra evden ayrılırlar.Biraz içki içmek için bir yere girerler. Ama Albay yine koku alır, hem de çok güzel bir bayanın kokusudur bu. Hemen bu bayanın yanına otururlar. Daha sonra Albay onu Tango’ya davet eder. Muhteşem bir Tango gösterisinden hemen sonra Albay bir diğer görevi olan muhteşem bir kadınla sevişmek görevini yerine getirir.

Albay ertesi gün çok yorgundur ve öğlene kadar uyur. Ama Charlie ne olacağını biliyordur. Albay’ın kendini öldüreceğini biliyordur. Charlie buna engel olmak için çeşitli fikirler sunar. Bu fikirlerden birisi de arabayla dolaşmaktır. Hem de bir Ferrari ile.Bu arada tatil biter ve herkes evine gider. Ama Simms’i okulda ve herkesin önünde büyük bir toplantı bekliyordur. Ama Albay onu tek başına bu toplantıya bırakmaz ve kendisi de bu toplantıya katılır. Bu katılım kararın yönünü bile değiştirmiştir.