Hollywood’un kalbi olan ticarete ve II. Dünya Savaşı sonrası çekilen Fransız filmlerine karşı olarak; Dostoyevski, Sartre, Heidegger gibi romancı/ filozofların bahsettiği ‘varoluşçuluk’ olgusu etkisiyle bir grup yönetmen tarafından çıkarılan Yeni Dalga‘nın usta isimlerinden olan Jean-Luc Godard, 3 Aralık 1930 tarihinde, Fransa’nın başkenti Paris’te dünyaya geldi. İsviçreli bir ailenin kızı olan Odile ile doktor Paul Godard’ın oğulları olan Jean, ilköğrenimi Nyon, İsviçre’de tamamladı. 1940 senesinde annesi ile babası boşandıktan sonra tekrar Fransa’ya gelen Godard, 1949 senesinde dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olan Sorbonne Üniversitesi‘ne girdi.Burada amatör sinemacılarla arkadaşlık eden usta yönetmen, 1955 senesinde çektiği “Une femme coquette”, 1958 senesinde çektiği “Opération ‘Béton'” ve “Charlotte et Véronique, ou Tous les garçons s’appellent Patrick”den sonra ilk uzun metrajı olan “À bout de souffle“yi (Serseri Aşıklar) çekerek Yeni Dalga akımını başlatmış oldu. Claude Chabrol, Jacques Rivette, François Truffaut, Alain Resnais gibi ünlü Fransız yönetmenler tarafından başlatılan Yeni Dalga, Godard’ın bu yapımıyla geniş kitlelerce duyuldu. Jean-Paul Belmondo ile Jean Seberg’in birlikte rol aldıkları bu film, 1983 senesinde “Breathless” adıyla Hollywood’a uyarlandı. 1960 senesinde yine Belmondo ve Anne Collette ile 13 dk’lık “Charlotte et son Jules” kısa yapımı çeken Godard, tam olarak bilinmeyen bir tarihte Anne-Marie Miéville ile evlenmiş, ancak bu evlilik kısa bir süre sonra son bulmuş. 60’lara gelmişken, Godard’ın sinemaya ve biz sinemaseverlere kazandırdığı belki de en güzel şey olan Anna Karina‘dan bahsetmemek olmaz. Danimarka doğumlu aktrisin rol aldığı bir sabun reklamını seyreden usta yönetmen, Anna’ya ikinci uzun metrajı için teklif götürdü ve ikili, uzunca bir süre birlikte çalıştı. 1961’de “Une femme est une femme“yi (Kadın Kadındır) çeken Godard, 3 Mart 1961 tarihinde Anna ile dünyaevine girdi. 1962’de “Les sept péchés capitaux” adlı komedi yapımını çeken yönetmen, aynı sene eşi Anna’nın başrolünde oynayıp da gönülleri fethettiği “Vivre sa vie: Film en douze tableaux“u (Hayatı Yaşamak) çekti. 1963’te yine Anna’nın başrolünde oynadığı “Le petit soldat“, “Ro.Go.Pa.G.” adlı komedi filmi, “Les carabiniers” ve Brigitte Bardot’un başrolünde yer aldığı “Le Mepris“i (Nefret) çeken Godard, başyapıtlarından biri olan “Bande à part“ı çekti. 120.000 Dolar gibi bir bütçeyle çekilen filmde yine Anna Karina rol almakta.

1964’te “Les plus belles escroqueries du monde” ve “Une femme mariée: Suite de fragments d’un film tourné en 1964″ü çeken yönetmen, 1965 senesinde Anna’nın başrolünde yer aldığı “Alphaville, une étrange aventure de Lemmy Caution“u çekti. Aynı sene “Paris vu par…” ve Belmondo ile Anna’nın birlikte rol aldıkları “Pierrot le fou” (Çılgın Pierrot) çekildi.Marlène Jobert, Chantal Goya ve Jean-Pierre Léaud ile “Masculin féminin: 15 faits précis“i (Erkek, Dişi) çeken Godard, Anna ile “Made in U.S.A“yı çektikten sonra aktrisle bir daha birlikte çalışmadı. 1967 senesinde boşanan ikili, sinema kariyerlerine devam etti.

’67 sonuna doğru “2 ou 3 choses que je sais d’elle“yi çeken Fransız yönetmen, “Le plus vieux métier du monde”nin bir parçasını ve ardından “La Chinoise“yi (Çinli Kız) çekti.”Loin du Vietnam” belgeseli, “Week End” (Hafta Sonu) adlı komedi gerilimini çeken yönetmen, aktris Anne Wiazemsky ile dünyaevine girdi.The Rolling Stones grubunun belgeseli olan “Sympathy for the Devil“i çeken Godard, “Amore e rabbia”nın bir parçasını ve “Le gai savoir“i çekti. 1970 senesinde “Le vent d’est”, “Lotte in Italia”, “Vladimir et Rosa” ve “1 P.M.”yi çeken yönetmen, 1972 senesinde Yves Montand ile Jane Fonda‘nın birlikte oynadıkları “Tout va Bien“i çekti.

Aynı sene “Letter to Jane: An Investigation About a Still” belgeselini çektikten sonra 3 senelik bir ara veren yönetmen, 1975 senesinde “Numéro deux“u çekti. 1978’de “Comment ça va?” belgeseli ve Isabelle Huppert‘in başrolünde yer aldığı “Sauve qui peut (la vie)”yi çeken yönetmen, 1979 senesinde eşi Wiazemsky’den boşandı.1982 senesinde yine Huppert’in başrolünde yer aldığı “Passion” (Tutku) adlı yapımını çeken Godard, “‘Je vous salue, Marie’“, “Prenom Carmen” ve “Détective“den sonra 1987 senesinde Shakespeare uyarlaması olan “King Lear“ı çekti. 1987’de “Aria” ve Jane Birkin’in rol aldığı “Soigne ta droite”yi çeken yönetmen, 1989’da “Le rapport Darty”i çekti.

1990’da Türkçe ‘Yeni Dalga’ manasına gelen “Nouvelle vague“yi çeken Godard, 1991’de “Allemagne 90 neuf zéro“yu çekti. 1993’te “Hélas pour moi“yi ve 1996’da “For ever Mozart“ı çeken başarılı yönetmen, 2001’de “Éloge de l’amour“u yönetti.2002 senesinde “Ten Minutes Older: The Cello“nun “Dans le noir du temps” adlı parçasını çeken Godard, 2004’te “Notre Musique“yi yönetti. Son olarak 2010 senesinde “Socialism“i çeken Jean-Luc Godard, gelmiş geçmiş en yaratıcı ve özgün eserler veren yönetmenlerden biridir.