kilyos.org adresinden alınmıştır.
Çıkan kısmın özeti: Motorla İzmir’den çıkılmış, üç günlük denizli, güneşli, dağlı, yeşilli yolculuğun ardından İstanbul’a varılmıştı. İnsanın hayat boyu yapabileceği en güzel yolculuklardan biri. Deniz kenarı güzergahı takip edilerek köy köy ve tabii koy koy gezmek, nefis.İstanbul’un güzelliği ayrı elbet. Ama ben on gün zarfında bol bol kocaman alışveriş merkezlerini gezdim, sınırsız menülerden, pizzalardan, kolalardan, hamburgerlerden tükettim. Siz yemeyin, zayıf kalın. Ben bol bol kilo aldım.
kilyos.org adresinden alınmıştır.
Bol bol Beşiktaş, Şişli, Mecidiyeköy ve Taksim. Ve Taksim. Ve Taksim. Daha önce de birçok kez geldim, gezdim şehri ama motorla her yeri, her açıdan görmek başka imiş.Çocukluk arkadaşıyla buluşuldu, yeteri miktarda sahaf gezildi, ve mütemadiyen yemek yenildi. Yemek yemeyi çok seviyorum, hayatta en çok sevdiğim iki-üç şeyden biri, yemek.
silivri-bld.gov.tr adresinden alınmıştır.
Günübirlik Silivri’ye ve Kilyos’a gidildi. Silivri’nin 112.000 sularında bir nüfusu var, şunu anlayamadım, ilçe merkezi çok geniş değil, öyleyse bunca insan şehrin neresinde yaşıyor, şehir nereye dağılmış, bunu aydınlatabilecek biri var mı. Böyle çok önemli hususlara kafa yoruyorum. Silivri, kocaman.Kilyos güzel ama. Küçük İspanyol köylerine benziyor (zaten haftada yirmi İspanyol köyü görüyorum ya). Ama Ege’de, Akdeniz’de yetiştiyseniz (ben Marmariste büyüdüm mesela), başka denizler paklamıyor sizi, bunu iyice anladım.
kilyos.org adresinden alınmıştır.
Bunlar böyle yaz yazıları modlarında gidiyor, dilerim keyifle okuyorsunuz. Eylül – Ekim gelene, havalar soğuyana kadar edebiyat, sinema, yazar-çizer yok. Kocaman kocaman fotoğraflar, renk renk yazılar. Fena mı?
yorumlar
bence güzel ama yazarlar çizerler de iyiydi.
İstanbul’a varana kadar 1453 yazı olacak heral.
hayat böyle işte @kahraman.
@kahraman, diğer 1 ve 2 ne! bari onları da diyiver
ha ha ha
sağol galanthus, ama ne bileyim en azından hafif.org yazılarımda bir müddet edebiyattan uzak durmayı planlıyorum..
haritametod, bu kitap-şiir işlerinin enikonu virüs olduğundan şüpheleniyorum. bir kere kaptın mı tamam. sahne tozu gibi.
tiryakisi oldum bırakamıyorum
aynen. ruhsal bir eksiklikten de olabilir elbet bu derece düşkün olmam. bilmiyorum. insan kendini tanıyamıyor.
kitapzede. amanın 17 ağustos geldi yine. gene.
yaz gelsin. gelse. keşke.
ne zaman gelecek ben de beklıyorum.. offf bu kış çekilmiyorrr:((((
bu kış zaten bitmek bilmiyor.. Maldiv adalarına mı gitsem?
valla ben donuyorum sobanın dibinde olmama rağmen. soğuk çok
Sen kalk izmirlerden gel, sobaynan ısın burda. Olcak iş deil.
ne sobası yahu. sobalı ev kaldı mı ki, kahraman dur kestaneleri alıp geliyorum. daha kar bile doğru düzgün yağmadı, ne yazı.
dedemin bi’ evi vardı böyle sobalı, orada yapardık. hatta sonra ben bulduğum her türlü çer çöpü sobanın içine atmaya başlamıştım. ne güzel günlerdi.
kolonyayla sobayı alevlendirmek, sahiden 46 iq olmalı.
Ama çok zevkli bişi ki. Tinerle yapılanı daa makbul tabe.
amanın, sen hep bana böyle kötü anılarını anlatıyorsun belesprit.belesh, hiç sobada denemedim, anca kibrit çöpü falan, ilk sobalı evde denicem
İlla soba olmasına gerenk yok. Dök salonun ortasına, ver kipriti. İzle sıcacık.
Sakın evde denemeyin ama onu. Sorumluluk almam.
salonun ortası demişsin, ben karışmam. şöyle kendi başımdan aşağıda döksem süper olacak.
Saloon saloon. Kasabanın saloonu yane.
tüm kasabayı yakarım ben maazallah
Evde deneme yeter. Gerisine karışmam.
ya ben elektrikli sobayı kastetmiştim.