Onu, havaalanında, karşılayacaktım, başlangıcı iyi olmalıydı, bir ilişkinin..Artık, çoluk çocuğa karışmanın zamanı gelmişti.. İleride ” Babanızı havaalanından almaya gittiğim gün, birbirimizi görür görmez, aramızda bir ışık bulutu oluştu ve göğe yükseldi, o anda işte hayatımın erkeğinin, o olduğuna karar verdim” diyebilmeliydim..Bu sefer gelişinde, beni, anne ve babasıyla tanıştıracaktı..Acaba, görür görmez Türk filmlerindeki gibi, yavaş ve estetik hareketlerle, ona mı koşmalıydım, yoksa, kendinden emin bir şekilde, hafifçe gülümseyerek, yanıma gelmesini mi beklemeliydim..Güzelce takma kirpiklerimi yerine yerleştirdim..Her zaman giydiğim, jean ve t-shirt ten oluşmuş atmosferin dışında bir hava yaratmalıydım..Bu sefer, babetlerimi, içimdeki kuyulara fırlatıp, bir hayli topuklu bir ayakkabı ve iddialı bir elbise seçtim..Evden erken çıktım, tam yola koyuldum, gözümde, ani bir sancılanma hissetim, dayanılmazdı, direk göz doktoruna doğru, yönümü değiştirdim, problem istemiyordum..Herhalde, toz falan kaçmıştır, dedim kiii, doktor, takma kirpiğimi aralayıp, güçlükle beni muayene ettikten sonra, gözüme, toz halinde, havada, özgür dolaşan bir metal parçasının, gelip saplandığını söyledi ve şu an çıkarmaya çalışacağını, aksi takdirde ameliyata alınmam gerektiğini de belirtti..Doktor Bey e, elini çabuk tutmasını, hayatımın erkeğinin havaalanından alınması gerektiğini, söyleyemezdim tabii..Doktor bir takım uyuşturucu ilaçlar kullanıp gözümü sabitleyip, içindeki, a.q. un metalini çıkarıp, bebek bezi büyüklüğünde bir bandajla, sağ tarafımı paketledikten sonra, gidebileceğimi söyledi..Beş gün boyunca yenileriyle değiştirip bandajın kalmasını da, ilave etti..Vazgeçemezdim, söz vermiştim, yola devam etmeliydim, yine de diğer gözümün kirpikleri, fena durmuyordu..Aylar sonra da olsa, eğer, yeterince zekiyse yüzümün diğer kısmını, beyninde canlandırabilirdi..Bu da ona hayatta tamamlaması için, istemeden, sunduğum iyi bir fırsattı..(Ama, gizemli olunması gerektiğine, hiç inanmam.)Binbir güçlük ve her yaptığım yanlış harekette, beynime basılan kornalarla, itile kakıla havaalanına geldim..Sarhoş gibiydim, tek gözüm herşeyi çift görmeye başlayıp, bir gözü helaya, bir gözü mevlaya, yani, şehla bir hal almıştı..Evet uçak geldi, o indi, bana doğru geliyordu, kollarımı açtım, yanımdan geçti, beni tanımadı.. peşinden koşmaya başladım, ama ayakta duracak halim yoktu..Bir de, ayak burkuntusu eknenince, tam bir, vak’a, olmuştum artık, koşmaya devam ediyordum..- Leventttt,- ”OOOh my godddd” ne yaptın kendine,Sarıldım onu öptüm, takma kirpiğim, yanağında kalmış, bir anda günün anlam ve önemini belirten çakılmış imza gibi duruyordu, tek hamlede yanağından, nazik bir makasla, aldım..- Tanıştırayım, annemle babam..- Neeeeeeeeeeeee ?- Geçmiş olsun kızım.. Oysa ben, iyi bir başlangıç, hayal etmiştim..